Esas No: 2020/32794
Karar No: 2022/2775
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/32794 Esas 2022/2775 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, sanığın mala zarar verme, hakaret ve yaralama suçlarından mahkumiyetine hükmedildiği belirtiliyor. Ancak temyiz itirazları sonucu kararın bozulduğu ifade ediliyor. Bozma gerekçeleri arasında, sanığın savunmalarında yaralama ve hakaret suçlarını işlemediğini beyan etmesi ve olayı gören tanıkların beyanlarının alınmamış olması ile uzlaştırma işleminin yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmemiş olması gibi nedenler yer alıyor. Ayrıca, kanunlarla ilgili yapılan değişiklikler de vurgulanıyor. 5237 sayılı TCK'nın 86/2 ve 125/1 maddelerinde düzenlenen hakaret ve yaralama suçlarının, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile uzlaştırmaya tabi suçlar olduğu ve bu suçların uzlaştırma usulünün değiştirilmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. 5237 sayılı TCK'nın 151/1 maddesi ise, sanığın iş yerinin camlarını kırdığı eylemin uzlaşma kapsamına alındığını ifade ediyor. CMK'nın 251/3. maddesi ise basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç cezanın dörtte bir oranında indirileceğini belirtiyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hakaret, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK'nın 86/2 ve 125/1. maddelerinde düzenlenen hakaret ve yaralama suçları olduğu ve bu suçların 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile uzlaşma hükümlerinde yapılan değişiklik öncesi ve sonrasında uzlaştırmaya tabi olan suçlar oldukları, suç tarihine göre 6763 sayılı yasa ile değişiklik öncesi teklif edilen uzlaşma önerilerinin geçerli olduğu, bu nedenle 6763 sayılı yasa ile uzlaştırma usulünün değiştiği gerekçeleriyle, sanık ...'ün hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönündeki tebliğnamedeki 1-b numaralı bozma düşüncesine iştirak olunmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;.
1-Sanık ...'ün aşamalarda alınan savunmalarında üzerine atılı yaralama ve hakaret eylemlerini gerçekleştirmediğini beyan ettiği nazara alınarak sanık ... ve ... beyanlarında da belirttiği şekilde çevre esnaftan olayı gören ve duyan olup olmadığına ilişkin kolluk araştırılması yaptırılarak olayı gören şahısların tespiti halinde tanık sıfatıyla beyanlarının alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-24/10/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesindeki "Basit Yargılama Usulü"nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK'na eklenen geçici 5/1-d maddesi ile "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklinde sınırlama getirilmiş ise de; hükümden sonra, 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d'de yer alan "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin bilahare 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı iptal kararı ile de yukarıda anılan geçici madde 5/1-d'de yer alan "hükme bağlanmış" ibaresi aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık ... lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren 5237 sayılı TCK’nın 86/2 ve 125/1 maddesinde düzenlenen hakaret ve yaralama suçları yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
3- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup sanığın ...'ün iş yerinin vitrin camını ve iş yeri içerisinde bulunan cam tezgahları kırması şeklindeki eylemine uyan, 5237 sayılı TCK'nın 151/1.maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanık ... müdafii ile sanık ...'ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA,22/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.