
Esas No: 2020/1203
Karar No: 2020/3543
Karar Tarihi: 10.06.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/1203 Esas 2020/3543 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.1979 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.1980 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 05.02.1979 tarihinde verdiği dava dilekçesi ile paydaşı olduğu 929 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 21.09.1978 tarihinde 70/19200 pay satın alan davalı ... ’ya karşı önalım hakkına dayalı tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı ... ’nın yapılan araştırma sonucu açık adresi bulunamadığından ilanen tebligat yapılmış ve yargılamaya devamla 1979/114 Esas, 1980/192 Karar sayı ve 21.04.1980 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın kabulüne dair karar da davalıya ilanen tebliğ edilerek karar 16.09.1980 tarihinde kesinleşmiş ve hüküm infaz edilmiştir.
Davalı 29.12.2010 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesini istemiş ve kendisinin uzun yıllar yurt dışında olduğunu, tapu kaydının hükmen iptal edildiğini 2009 da öğrendiğini usulsüz tebligat ile yargılama yapılıp karar verildiğini belirterek yargılamanın iadesini ve tapunun iptali ile hissesinin adına tescilini istemiştir. 2010/1388 Esas, 2012/77 Karar sayılı 16.02.2012 tarihli karar ile kesin süreye rağmen süreçte vefat eden davacı ... mirasçılarının davaya katılması sağlanmadığı ve tebligat yapılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karar tebliğe çıkarılmamış ve temyiz edilmemiştir.
Davalı ... , 22.10.2013 tarihli dava dilekçesi ile ikinci kez aynı istemle yargılamanın iadesini istemiştir. Bu davada 2013/331 Esas, 2013/337 Karar sayılı ve 22.10.2013 tarihinde verilen kesin süre ihtarına rağmen 7 günlük kesin süre içinde veraset ilamını temini için yetki alınmak için başvurulmadığı, mirasçıların ad, soyad ve adreslerinin de bildirilmediği belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karar da tebliğe çıkarılmamış ve temyiz edilmemiştir
Davalı ... , üçüncü kez 08.09.2014 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesini istemiş, mahkemece 2014/275 Esas, 2015/437 Karar sayılı ve 08.10.2015 tarihinde HMK 377. maddesi gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir ve bu hüküm de temyiz edilmemiştir.
Davalı ... bu defa 27.06.2016 tarihli temyiz dilekçesi ile 1979/114 Esas, 1980/192 Karar sayı 21.04.1980 tarihli kararı temyiz ederek; 1975"den beri yurt dışında yaşadığını, dava dilekçesi ve kararın Mahalli gazetede ilan edilerek davaya devamla karar verildiğini, davadan 2009"da haberinin olduğunu, tebligatın usulsüz ve tescilin yolsuz olduğunu bildirerek hükmün bozulmasını istemiştir.
Davalının temyiz dilekçesi verme tarihi ile taşınmazın tescilini öğrendiğini bildirdiği tarih arasında yasal temyiz süresi geçmiş olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim davalının 29.12.2010 tarihinde verdiği Yargılamanın İadesi istemine ilişkin dava dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edilse dahi bu tarih itibari ile de temyiz süresinin geçtiği anlaşıldığından temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.