6. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/354 Karar No: 2012/4011 Karar Tarihi: 13.03.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/354 Esas 2012/4011 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/354 E. , 2012/4011 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yeniden inşaat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında 01.01.2008 başlangıç ve bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, kiralananın üzerinde kat karşılığı inşaat yaptırılacağı sebebiyle gayrimenkulün tahliye edilmesi için davalıya gönderilen ihtara rağmen tahliye sağlanamadığından, 6570 Sayılı Yasanın 7/ç maddesi gereğince kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, zeminde boş arsa olarak uzun yıllar önce kiralanan taşınmazın, kullanımı için müvekkilinin masraf yaptığından bahisle, haksız ve kötü niyetli talebin reddini savunmuştur. Davada dayanılan ve kiralanan yere ait 01.01.2008 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi ile 1522 ada 4 parseldeki arsanın, davalıya inşaat malzemesi satıcılığı için kiralandığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinde belirtilen niteliklerden ve sözleşmenin eki genel şartname içeriğinden, kiralananın Borçlar Kanunu"nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğu, uyuşmazlığın bu kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, olayda 6570 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulama olanağı bulunmadığı kuşkusuzdur. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi, Borçlar Kanunu"nun 263. maddesi gereğince bir yıllık süresinin sonunda 01.01.2009 tarihinden itibaren süresiz hale dönüşmüş olduğundan, sözleşme Borçlar Kanunu"nun 262.maddesinde düzenlenen devre ve sürelere uygun olarak feshedilebilir. Süresiz hale gelen kira sözleşmelerinde, altı aylık devrelere nazaran üç ay önceden feshi ihbarın yapılması ve dönem sonunda davanın açılması gerekir. Borçlar Kanunu"nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka sebep aranmaz. Olayımızda, davanın açıldığı 14.04.2011 tarihine nazaran 20.10.2010 tarihinde tebliğ edilen feshi ihbar, davadan önceki son altı aylık dönemin üç ay öncesini kapsamamaktadır. Bu durumda davanın süre yönünden reddine karar vermek gerekirken, kiralananın niteliğinde ve uygulanacak yasa hükümlerinde hataya düşülerek, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.