16. Hukuk Dairesi 2014/14327 E. , 2015/10927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 301 ada 4 ve 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit edilip taşınmazların sınırı hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan yüzölçümü hanesi açık bırakılarak tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalı ..."e karşı, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan müdahalenin önlenmesi davası hakkında yapılan yargılama sonunda dava ve temyize konu olan 301 ada 4 ve 302 ada 2 parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne 301 ada 4 ve 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazların 25.11.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda gösterilen sınırları ile ve 1.721,69 ve 2.907,08 metrekare yüzölçümleri ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, yargılama sırasında ölen davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı ... . dayanağı tapu kaydının çekişmeli 301 ada 4 ve 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ..., Asliye Hukuk mahkemesinde çekişme konusu taşınmazların 05.04.1967 tarih ve 4 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı, dayanak tapu kaydının kapsamının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/305 Esas, 1990/328 Karar sayılı ilamı ile belirlendiğini ileri sürerek müdahalenin men"i davası açmıştır. Davalı taraf çekişmeli taşınmazların 25.11.1955 tarih ve 97 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında olduğu ve 50-60 yıldır kendi kullanımında bulunduğunu savunmuştur. Kadastro sırasında davacı adına 302 ada 3 parsel sayılı taşınmaz davalı adına ise 301 ada 2 parsel sayılı taşınmaz tespit edilmiştir. Çekişmeli taşınmazlar bu iki taşınmazın arasında bulunmaktadır. O halde dava tapu kaydına dayalı ortak sınır ihtilafından kaynaklanmaktadır. Davacının tutunduğu tapu kaydı “iki taşlı değirmen” niteliğinde olup yüzölçümü hanesi bulunmamaktadır. Tapu kaydının kuzey tarafında okunan “... ...” bilinemezken, “...” tarlasının 301 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliki evveli olduğu belirtilmiştir. Yine davacı tapusunun batı tarafı “dağ” olarak belirtilmiştir. Ancak hem davacının hemde davalının taşınmazları ile dava konusu 301 ada 4 ve 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazların batı tarafında eski Sarısu Yolu olduğu ve bu yolun güzergahının 1972 yılında değiştirilerek daha önce bir bütün halde davalı tarafından kullanılan 301 ada 4 ve 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazları iki parçaya böldüğü anlaşılmaktadır. Davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının batı tarafı “yol” güney tarafı ise “... oğlu ... veresesi” olarak okumaktadır. Abdurrahman veresesi çekişmeli taşınmazlar ile davacı adına tespit edilen 302 ada 3 parsel sayılı taşınmazın güney batı tarafındaki 299 ada 1 parsel sayılı taşınmaz gösterilmiştir. Her iki tarafın tutundukları tapu kayıtları doğu hududunu “dere” olarak okumakta olup bu dere sabit olarak zeminde bulunmaktadır. Davacının dayandığı tapu kaydının yüzölçümü hanesinin bulunmaması, ortak sınırın tam olarak belirlenememesi karşısında eski ... Yolu sabit sınır kabul edildiğinde davacının tapu kaydının da batı yönünü yol yerine dağ okuması göz önüne alındığında davacı tapu kaydının 302 ada 3 parsel sayılı taşınmazın içerisinde bulunan değirmenin alanını kapsadığı 302 ada 3 parsel sayılı taşınmazın diğer bölümleri ile çekişme konusu taşınmazların tapu kaydının kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim davacının dayanak tapu kaydının kapsamının belirlendiğini ileri sürerek davaya delil olarak sunduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/305 Esas sayılı dava dosyasında yapılan keşifler sonucu alınan fen bilirkişisi raporunda davacının dayanak tapu kaydının kapsamı belirlenmiş ve dava konusu 301 ada 4 ve 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydının kapsadığı alan dışında ve davalı ... tarlası olarak gösterilmiştir. Davalı tarafın tapu kaydının da çekişmeli taşınmazları kapsadığı ispat edilememiş olduğundan taraflar arasındaki ortak sınır ihtilafı niteliğindeki davanın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmekte olup çekişme konusu taşınmazların 50-60 yıldır davalı tarafın kullanımında olduğu ve bu güne kadar bir niza olmadığı göz önünde bulundurularak 301 ada 4 ve 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davalı adına tapuya tesciline karar vermek gerekirken hatalı değerlendirme ile ve yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.