17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13727 Karar No: 2016/6647 Karar Tarihi: 31.05.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13727 Esas 2016/6647 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/13727 E. , 2016/6647 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ve davalı vekilince istenmiş davalı vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 31/05/2016 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili ve davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R- Davacı vekili, davalı şirket çalışanı olan ..."in sevk ve idaresindeki aracını el frenini çekmeden parketmesi nedeniyle meydana gelen kazada müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25.09.2008 tarihinde harcı yatan ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 223.208,49 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir. Davalı vekili, öncelikle husumet itirazı ile zamanaşımı def"inde bulunmuş, devamında talep edilen tazminatların fahiş olduğundan bahisle davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucuna göre; maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile 167.210,66 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilince açılan davada talep edilen miktar ıslah yolu ile artırılmış, davalı vekili ıslaha karşı zamanaşımı def"inde bulunmuş, mahkemece bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Ayrıca dosyanın incelenmesinde, davacı hakkında iki ayrı maluliyet oranı veren 16.06.2006 ve 05.10.2011 tarihli, her ikisi de ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından verilen iki ayrı rapor olduğu, davacı vekilince müvekkilinin 2009 yılında yeniden bir ameliyat geçirdiğinin iddia edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davacının kaza tarihinden bu yana, özellikle ilk maluliyet raporundan sonraki döneme ait tüm tedavi evraklarının getirtilmesi, daha sonrasında uygulanan ameliyatların tedavinin devamı niteliğinde olup olmadığı, bu dönemde davacıda gelişen bir durumun varlığından sözetmenin mümkün olup olmadığının yine ATK 3. İhtisas Kurulu"ndan sorularak öğrenilmesi, akabinde edinilen bilgiler ışığında davacı vekilinin yaptığı ıslahın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.