2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/25211 Karar No: 2014/14723
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/25211 Esas 2014/14723 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/25211 E. , 2014/14723 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Bakırköy l. Aile Mahkemesi TARİHİ :02.10.2013 NUMARASI :Esas no:2012/910 Karar no:2013/804
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.06.2014 günü temyiz eden davacı H.. A.. vekili Av. B. Ş.geldi. Karşı taraf davalı F.. A.. ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kocanın ailesinin geleceği ile ilgili kararları tek başına aldığı, birlikte yaşamaktan kaçındığı, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 1100.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 27.06.2014 (Cuma)
KARŞI OY YAZISI Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının Türk Medeni Kanununun 195. maddesi hükmüne dayalı olarak dava tarihine kadar bir başvurusu bulunmadığı gibi boşanma kararını vermeye yeterli boyutta ciddi ve inandırıcı delilin bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyoruz.