23. Hukuk Dairesi 2016/3716 E. , 2019/1641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/2301 Esas sayılı dosyasından tanzim edilen 30.09.2014 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alan davalı alacaklının alacağının gerçek olmadığını ileri sürerek cetvelde davalıya ayrılan payın davacı takibine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklının alacağının davacının alacağından sonra düzenlenmiş olan bono ile ortaya çıkmış olduğu, davalının borçlu...ın ablası olduğu, davalı tarafından alacağın varlığının ispatlanamadığı ve böylelikle borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, davacı alacaklıdan mal kaçırma amacı güttükleri gerekçesiyle davanın kabulü ile 30.09.2014 tarihli sıra cetvelinin iptaline, cetvelde 1. sırada yer alan alacağın muvazaalı olduğunun tespiti ile bu sıradaki paranın davacı takip dosyasına ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK"nın 235/3. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline veya davalının sıra cetvelinden çıkarılmasına değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
Bu ilkelere aykırı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının ikinci paragrafı hükümden çıkartılarak yerine “30.09.2014 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın hüküm fıkrasının beşinci paragrafında yazılı vekalet ücreti ile üçüncü ve dördüncü paragrafında yazılı yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım olması halinde davalıya bırakılmasına” ibarelerinin yazılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.