Esas No: 2021/22696
Karar No: 2022/2914
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/22696 Esas 2022/2914 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hırsızlık suçu işleyen bir kişi, 765 sayılı TCK’nın 493/1, 522, 59 ve 81. maddelerine göre 2 yıl 16 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Ancak 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın hükümleri dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucu, hükümlü 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 62 ve 58. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Kararın temyizi üzerine Yargıtay, 765 sayılı TCK döneminden sonra işlenen suçlarda sonraki lehe yasa hükümlerinin uygulanabileceğini belirtiyor. Ancak lehe olan yasanın belirlenmesi takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması olanağı doğduysa, duruşma yapılarak karar vermek gerekiyor. Ayrıca, hırsızlık suçunun yanı sıra işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları da oluştuğu için cezaların ayrı ayrı uygulanması gerekiyor. Eğer eylem gece vakti işlendiğine dair kanıtlar yoksa 5237 sayılı TCK'nın 143/1. maddesi uygulanamıyor. Kanun maddeleri: 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522, 59, 81; 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 62, 58, 116/2, 119/1-c, 151/1; CMK'nın 253, 254.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükümlü ... hakkında 765 sayılı TCK’nın 493/1, 522, 59 ve 81. maddeleri gereğince 2 yıl 16 ay hapis cezası ile mahkûmiyete dair 26/09/1996 tarih ve 1996/52 E., 1996/541 K. sayılı kararın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından 24/02/1997 tarihinde hükmün onanmasına karar verildiği, bilahare infaz aşamasında 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanun hükümleri yönünden değerlendirme yapılması talebi üzerine mahkemece dosyanın ele alınıp, uyarlama yapılarak 12/11/2018 tarihli ek kararla “sanığın 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 62 ve 58. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27.12.2005 tarih ve 2005/162-173 sayılı kararında belirtildiği gibi, 5252 sayılı Yasa'nın 9. maddesinin 1. fıkrasına göre, 765 sayılı Yasa döneminde işlenen suçtan sonra 5237 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesi nedeniyle, sonraki lehe yasa nedeniyle yapılan uyarlama yargılamasında verilen kararlar hüküm niteliğinde olduklarından bu hükümlerin 1412 sayılı CMUK'nın 305. maddesinde belirtilen istisnalar dışında temyiz yasa yoluna tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 5252 sayılı Kanun'un 9/1. maddesi, 01/06/2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceğini öngörmüşse de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 gün ve 162/173 sayılı kararında açıklandığı gibi lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya sonraki yasa ile cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması olanağı doğmuşsa yargılamasının duruşmalı yapılması zorunludur. Evrak üzerinde inceleme yapılabilmesi ise ancak belirtilen bu haller dışında söz konusu olabilecektir. Hükümlü hakkında lehe olan yasanın saptanabilmesi için takdir hakkının kullanılması gerekeceğinden duruşma açılıp uyarlama yargılaması yapılarak karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Yasa'nın 141. ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; hükümlünün müştekiye yönelik eyleminin, ayrı ayrı 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlığın yanı sıra, aynı Yasa'nın 116/2, 119/1-c ve 151/1. maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu ve mala zarar verme suçu yönünden CMK'nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin uygulanma olanağı değerlendirilip sonucuna göre, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi zorunluluğu,
3- Dosya kapsamına göre eylemin gece vakti işlendiğine ilişkin bir beyan yahut delil bulunmadığının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı Kanun'un 6/e maddesi kapsamında gece sayılan zaman diliminde işlendiğine ilişkin kanıtların neler olduğu açıklanıp tartışılmadan hırsızlık suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun'un 143/1. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepleren dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, ilk hükümdeki ceza süresini aşmamak koşuluyla infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 22/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.