11. Hukuk Dairesi 2020/3380 E. , 2020/5371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 26.09.2018 tarih ve 2018/307 E. - 2018/960 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirket hakkında icra takibine konu edilen bononun şirket yetkilisi... tarafından lehtar Servet Kaymakçı"ya verildikten sonra Servet Kaymakçı"nın senedi tanzim eden... imzası üzerine davacı şirket kaşesini basarak şirketi borçlu hale getirdiğini, davacı şirketin bu bono nedeniyle bir borcu bulunmadığını ileri sürerek takip konusu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Münire Demirel vekili, davalının iyiniyetli 3. kişi yetkili hamil olduğunu savunarak, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Kaymakçı, davacı iddiasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu bononun unsurlarının tamam olduğu, davacı kayıtlarında yer almadığı, davalıların işbirliği ile senette davacı şirketi haksız şekilde borçlu konuma getirdiklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile %20 tazminata karar verilmiş, hükmün davalı Münire Demirel vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/9283 Esas, 2016/15470 Karar sayılı, 06/12/2016 tarihli ilamı ile “Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesi uyarınca kambiyo senedinden kaynaklanan iş bu dava mutlak ticari dava niteliğinde olup anılan Yasa"nın 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ile değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi dahilindedir. 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ile değişik 5. maddesi hükmüne göre asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 sayılı HMK"nın 114. maddesinde görev dava şartları arasında sayılmış ve aynı Yasa"nın 115. maddesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetileceği hüküm altına alınmıştır. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek mahkemece davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı üzerine yargılamaya Asliye Ticaret Mahkemesince devam edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, davacının borçlunun takibe konu senedin bir süre kendilerinde çalışan... tarafından imzalandığını ancak imza üzerindeki kaşenin sonradan atıldığını ileri sürdüğü, davacının iddiasının senet üzerindeki bedel, vade, senet verilme nedenine ilişkin olmayıp, imza üzerindeki kaşenin sonradan doldurulduğuna dair olduğu, TTK 645 maddesi ile kıymetli evrakın tanımı da yapılmış olup, kayıtsız şartsız bir borcu ifade etmekle içerdikleri hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemeyeceği, takibe konu belge kıymetli evrak niteliğinde olduğundan buna karşı ileri sürülebilecek iddia ve savunmaların da yazılı olması gerektiği, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, İİK 72/5 md. gereğince davacının 40.000 TL’nin %20’si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davacıdan alınarak davalı Münire Demirel"e ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.