17. Hukuk Dairesi 2014/20227 E. , 2016/6632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... şirketi vekilince istenmiş, davalılar ve ... vekilince duruşma talep edilmiş olmakla, duruşma için tayin edilen 31.05.2016 Salı günü davalılar ve ... (asiller) ve vekili Av. ... geldi. Davalı ...Ş tarafından gelen olmadı. Davacı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı asiller ... ve ... ve vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın neden olduğu iki taraflı kazada, müvekkilinin sürekli maluliyete maruz kalacak şekilde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sürekli iş göremezlik nedeniyle 100 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 205.098,38 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar...t vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara, davalı araç sürücüsünün %100 kusur ve davacının %89 maluliyet oranına göre, bilirkişi raporu benimsenerek; maddi tazminat davasının kabulüne, 205.098,38 TL maddi tazminattan 15.000 TL geçici ödemenin mahsubu ile bakiye 190.098,38 TL"nin kaza tarihinden (davalı ... şirketi dava tarihinden itibaren faizle ve poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..."ten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar .... ve ... vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi ve BK 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ... İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda ...tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınmış ise de, rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre düzenlenmiştir. Kaza, 31.01.2009 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Bunun yanı sıra, raporda, davacının sağ gözünde "posterior stafilom" teşhis edildiği, davalıların, davacının gözünde kazadan önce de görme kaybı olduğunu savundukları, ancak bu duruma yönelik raporda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının sağ gözünde davadan önce de görme kaybı bulunup bulunmadığının, trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu Yönetmelik hükümlerine göre ... İhtisas Dairesi"nden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indirimin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda, davacı ev hanımı olup, aktüer raporunda aktif devre 65 yaşına kadar kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış, mahkemece bu hesaplama doğrultusunda karar verilmiştir.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 60 yaşına kadar aktif devre kabul edilmekte olup, 60 yaşını tamamladıktan sonra pasif devre zararı hesaplanması ve pasif dönem zararının, asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden belirlenmesi gerektiğinden, mahkemece önceki aktüerya uzmanı bilirkişiden bu yönde ek rapor alındıktan sonra varılacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
4-Bozma neden ve şekline göre davalılar ... ve ... vekilinin manevi tazminata ilişkin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de, davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan poliçe limiti ile sorumlu tutulmuş olmasına rağmen, hükmedilen maddi tazminatlar için belirlenen vekalet ücreti, yargılama gideri ve harç miktarlarının tamamından diğer davalılar ile birlikte sorumluluğuna karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... ve ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... ile davalı ... AŞ."ye geri verilmesine, 31.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.