Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki bulunduğu çekişmeli taşınmazlarına, davalı şirketin haklı bir nedene dayanmaksızın boru döşemek, geçiş yolu olarak kullanmak suretiyle müdahalede bulunduğunu, döşenen petrol borularının sızıntı yapması nedeniyle ürünlerinin zarar görüp, taşınmazın kullanılamaz hale geldiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil ve tazminat isteklerinde bulunmuştur.
Davalı, davacı ile aralarında geçerli bir kira sözleşmesi olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ... ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan elatmanın önlenmesi, ecrimisil,eski hale getirme ve tazminat istemli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı paydaş olduğu ...parsel nolu taşınmazlara davalının haksız olarak elattığını belirtip elatmanın önlenmesini,taşınmazda yapılan petrol aramaları nedeni ile meydana gelen bozulmanın giderilerek eski hale getirilmesini,petrol sızıntısı nedeni ile oluşan zararın tazminini,gerek taşınmazın kullanılmaz hale gelmesi,gerekse petrol borularından dolayı taşınmazın kullanılamamasından dolayı ecrimisili ayrıca dört adet incir altı adet ağacın bedelini,ecrimisil için haksız fiil niteliğindeki elatmanın doğduğu tarihten itibaren,diğer zararlar için zararın oluştuğu tarihten itibaren faize hükmedilmesini istemiştir. Davalı savunmasında; her üç taşınmazın da davacıdan kiralandığını,davacıya kira bedellerinin ödendiğini belirterek, karşı savunmada bulunmuş, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazlardan ..parselle ilgili kira sözleşmesinin bulunduğu, bu parselle ilgili davanın reddi gerektiği kararın gerekçesinde belirtilmiş ise de bu parselle ilgili olarak karar bölümünde bir hükmün kurulmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davalı bütün yargılama aşamasında nizalı her üç taşınmazın da davacıdan kiralandığını savunmuş bununla ilgili belgeler ve ödeme makbuzu ibraz etmiştir.Davacı da dava dilekçesinde içeriğini bilmediği belge imzalatıldığını bildirmiştir.Ancak mahkemece bu belgeler yeterince incelenmemiş, sadece ....parsel ile ilgili sözleşmenin bulunduğu kabul edilmiştir.Oysa, ibraz edilen belgelerde diğer parsellerin kiralanmasından da bahsedildiği gibi 21.1.2003 tarihli ödeme belgesinde de üç ayrı mukaveleden bahsedilmektedir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 179. maddesine göre dava dilekçesinde talep edilen parasal değerin açıkça yazılması gerekmektedir. Esasen davanın açıldığının kabul edilebilmesi bakımından müddeabihin belirtilmiş olması ve harcının da ikmal edilmesi gerekir. Oysa, mahkemece verilen kesin önele rağmen (HUMK. 163.md.) bu eksiklik davacı tarafından belirtilmemiş ise bu kısımla ilgili olarak davanın sürdürülmesine olanak yoktur (HMUK 193/4). Mahkemelerin hem talep edilen miktarı tespit hem de bu miktara hükmetmeleri diye bir görevleri yoktur. Kaldı ki, harça tabi nitelik taşıyan davada müddeabihin belirtilmemiş olması dava ekonomisi bakımından da yasal değildir. Her nekadar; davacı vekili karar celsesinden bir önceki celsede bazı açıklamalarda bulunmuş ise de bu açıklama tüm taleplerinin parasal değerinin bildirilmesi niteliğinde değildir.
Hal böyle olunca öncelikle davalının dayandığı belgelere göre çekişmeli taşınmazlarla ilgili olarak taraflar arasında kiracılık ilişkisinin incelenmesi, ayrıca davacının parasal taleplerinin kalem kalem her kısım için açık biçimde davacıdan sorularak belirlenmesi ve bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru değildir.Tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.