Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/835 Esas 2010/12884 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/835
Karar No: 2010/12884
Karar Tarihi: 25.05.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/835 Esas 2010/12884 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/835 E.  ,  2010/12884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 12/11/2009
    NUMARASI : 2009/1075-2009/2058

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı A. İ. tarafından A. A. ve İ. A. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçilmiştir. Borçlular vekili icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde takipteki faiz ve komisyona itirazı yanında, takip dayanağı senedin 09.04.2009 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle teminat olarak düzenlendiğini, sözleşmenin tarafı olan E.İ.tarafından oğlu olan A. İ."e ciro edilerek takip konusu yapıldığını belirtip takibin iptalini istemiştir.
    Takip dayanağı 30.05.2009 vadeli 09.04.2009 tanzim tarihli 12.500 YTL"lik bononun lehtarı E.İ., keşidecisi ise A. A.ve İ. A."dır. Dosyaya sunulan aynı tanzim tarihini taşıyan ve bu şahıslar arasında yapılan daire satışı ile ilgili sözleşmeden, takip dayanağı senedin tahsilinin dairenin bitimi şartına bağlanan 12.500 TL"lik senet olduğu ve teminat olarak verildiği anlaşılmaktadır. İncelenen sözleşme iki tarafa borç yüklemekte olup tarafları yönünden alacağın varlığı da  yargılamayı gerektirir. Her ne kadar takip, sözleşmede taraf olmayan ciranta A. İ. tarafından yapılmış ise de, yine dosyaya ibraz edilen aile nüfus kayıt tablosundan, takip alacaklısı A. İ."in sözleşmede taraf olan lehtar E. İ."in babası olduğu görülmektedir. Dolayısı ile takip alacaksının senet lehtarı oğlu ile keşideci arasında yapılan sözleşmeyi bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda TTK."nun 599.maddesi hükmü gereği keşideci, lehtara karşı ileri sürebileceği defileri (senedin sözleşme ile teminat olarak verildiği iddiasını) takip alacaklısına karşı da ileri sürebilir. Yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alındığında şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı  gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  25.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.