18. Ceza Dairesi 2015/19714 E. , 2016/10726 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre Anayasa Mahkemesi"nin 20.10.2011 tarih 54/142 sayılı kararı ile 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun ceza mahkemelerinden verilen kararlardan temyiz harcı alınacağına dair düzenlemenin iptal edilmiş olması karşısında, temyiz harcı yatırılmadığından dolayı Yerel Mahkeme"nin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararının kaldırılması suretiyle dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1) Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, TCK"nın 62. maddesinin sanık hakkında uygulanmış ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca; hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlardan (b) ibaresinin çıkarılması suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A) Oluşa göre;
Sanığın, kimlik bilgileri sorgulanırken beklemesi için polis aracına alındığı sırada görevlilere yönelik hareket ve sözlerinin, görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir veya tehdit unsurunu ne şekilde oluşturduğu açıklanmadan, soyut gerekçelerle sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
B) Kabule göre ise,
a- Sanığın direnme eylemini birden fazla görevliye karşı gerçekleştirmesi nedeniyle, hakkında TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, TCK"nın 62. maddesinin sanık hakkında uygulanması,
c- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın, temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.