14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2255 Karar No: 2014/5854 Karar Tarihi: 06.05.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/2255 Esas 2014/5854 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/2255 E. , 2014/5854 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/04/2013 NUMARASI : 2013/483-2013/462
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yer alan ipoteğin dağıtılmasının istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, yüklenici ile davalı arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince taşınmazın ipotek borçlusu müteaahhit H.Ç."a devredildiğini ve taşınmaz üzerine de davalı ipotek alacaklısı arsa sahibi K.. A.. lehine ipotek konulduğunu, taşınmazda kat irtifakına geçildiğini ve TMK 889 ve 634 sayılı KMK 5. maddesi gereğince ipoteğin taşınmazlara değeri oranında bölünmesi gerekirken her taşınmaza ayrı ayrı ipoteğin tamamının yansıtıldığını ve ipotek alacaklısının bir kısım taşınmazlardaki ipoteği kaldırmasına rağmen davacıların bağımsız bölümlerine yönelik ipoteği kaldırmadığını iddia ederek ipoteğin bağımsız bölümlere değerleri oranında dağılımının tespiti ve tescilini istemiştir. Mahkemece, davacının Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/421 Esas sayılı dosyasında tarafları ve konusu aynı olan derdest nitelikteki dava nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1. maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir. Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir. Somut olayda, her ne kadar davacılar tarafından tapu kaydında düzeltme isteği ile dava açılmış ise de uyuşmazlığın tapu kaydındaki ipoteğin dağıtılması isteğine ilişkin olduğu ve bu dava da husumetin ipotek alacaklısı ile taşınmazdaki diğer bağımsız bölüm maliklerine yöneltilmesi gerektiğinden uyuşmazlığın çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli mahkeme olduğu, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Dava, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 06.02.2013 tarihinde açıldığından asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekili ve Hazine vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 06.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi