
Esas No: 2021/23705
Karar No: 2022/2911
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/23705 Esas 2022/2911 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetiyle ilgili olarak yapılan incelemede, tebligat işleminin usulsüz olduğu ve hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmiştir. Bu nedenle, karar isteme aykırı olarak bozulmuş ve sanık hakkında açılan kamu davası zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Sanığa yüklenen suçlar, 765 sayılı TCK'nın 492/1, 491/2, 522. maddeleri ve 5237 sayılı Kanun'un 142/1-b ve 143. maddeleridir. 5237 sayılı TCK'nın 7. ve 5252 sayılı Kanun'un 9. maddeleri uyarınca yapılan değerlendirmede, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK'nın 492/1. maddesindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince hesaplanan 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e, 67/3-4. maddeleri gereğince hesaplanan dava zamanaşımından daha lehe olduğu belirlenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, sanık ...’in yokluğunda verilen Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2005 tarihli kararının sanığın duruşmada bildirdiği adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu kez daha önce usulüne uygun tebligat işlemi icra olunmayan aynı adrese, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine aykırı şekilde tebliğ edildiği anlaşılmakla, tebligatın usulsüz olduğu ve gerekçeli karar tebliği işlemi geçersiz olduğundan hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın gece vakti sayılan zaman diliminde müşteki ...’nin ikametinin eklentisi içerisindeki bebek arabasını çalması şeklindeki eyleminin 765 sayılı Kanun'un 492/1, 522. maddeleri ile 5237 sayılı Kanun'un 142/1-b, 143. maddelerine, müşteki ...’nin aracının açık olan camından elini uzatmak suretiyle teybini çalması şeklindeki eyleminin ise 765 sayılı Kanun'un 491/2, 522. maddeleri ile 5237 sayılı Kanun'un 142/1-e, 143. maddelerine uyduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7. ve 5252 sayılı Kanun'un 9. maddeleri uyarınca yapılan değerlendirmede, dava zamanaşımı bakımından, 765 sayılı TCK'nın 492/1. maddesindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince hesaplanan 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e, 67/3-4. maddeleri gereğince hesaplanan dava zamanaşımından daha lehe olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen ve eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 492/1, 491/2, 522. maddelerindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince hesaplanan 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının, 18/05/2001 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 22/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.