
Esas No: 2020/120
Karar No: 2020/1641
Karar Tarihi: 04.06.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/120 Esas 2020/1641 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... İnşaat ve Tur. Tes. AŞ ve diğerleri aleyhine 30/01/2012 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı sebebiyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/05/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kurum zararı sebebiyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalılardan ...’ün muhasebeci ve müdür vekili, ..., ..., ... ve ...’in şoför olarak çalıştıkları esnada davacı kurum adına imza, mühür, tarih ve araç plakası olmadan davalı ... İnşaat ve Tur. Tes. A.Ş. akaryakıt firmasından akaryakıt alınmak, fatura tanzim edilmek suretiyle kurumu zarara uğrattıklarının müfettiş raporuyla ortaya çıktığını, şoför olarak çalışan davalılar hakkında ceza yargılaması yapılarak mahkumiyetlerine karar verildiğini belirterek oluşan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılardan ..., ..., ... ve ... İnşaat ve Tur. Tes. A.Ş. davanın reddini savunmuş, davalı ... ve ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın davalılar ..., ..., ..., ... ve ... bakımından kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinin 2. fıkrasında, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Söz konusu düzenleme kamu düzenine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin, dava dilekçesinde davalılardan ... İnşaat ve Tur. Tes. A.Ş.’ye karşı davasını yöneltmiş olmasına rağmen kısa karar ve gerekçeli kararda adı geçen davalı bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar tesis edilmediği anlaşılmaktadır. Şu halde; mahkemece, yukarıdaki kanuni düzenleme dikkate alınmak suretiyle her bir davalı açısından davacının talebi de göz önüne alınarak karar verilmemiş olması doğru olmamış kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... İnşaat ve Tur. Tes. A.Ş.’yi davalı göstermek suretiyle davasını açmasına karşın, dava dışı ve davanın tarafı olmayan ... ve ... hakkında davanın reddine yönelik hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Şu halde, mahkemece dava dilekçesinde aleyhine dava açılan davalılar nazara alınmaksızın, davada davalı sıfatı bulunmayanlar hakkında hüküm tesis edilmiş olması usule aykırı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarı (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz eden davalı ...’ın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.