Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8383
Karar No: 2022/2350
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8383 Esas 2022/2350 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/8383 E.  ,  2022/2350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalılar ... Sigorta A.Ş. ve ... aleyhine 25/04/2019 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekillerinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekillerinin itirazlarının reddine dair verilen 23/12/2019 tarih ve 2019/İHK-20047 sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; 02/07/2017 tarihinde davacının yolcu konumunda olduğu davalı ... Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigortalı olan motosiklet ile davalı ... nezdinde sigortalı olan motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak %6 oranında malul kaldığını, her iki aracın asli kusurlu olup müşterek ve müteselsil sorumlulukları bulunduğunu, uzlaştırma raporunun geçerli olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.354,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiş; 29/08/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 52.217,00 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili; davacının 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi kapsamında uzlaşma nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuş; davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, maluliyet raporunun ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olmayıp yeni bir rapor alınmasını belirterek; başvurunun reddini istemiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; uzlaşmanın bağlayıcı olmadığı belirtilerek, başvurunun kabulü ile 52.217,00 TL'nin 12/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalılar vekilleri itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalılar vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
    1) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    5271 sayılı CMK'nun 253/17. bendinde; "Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. "CMK'nun 253/19. bendine göre ise "... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38'inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır." hükmü yer almakta olup, anılan Kanun
    maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir.
    6098 sayılı TBK’nın 166. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre; “Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” İbranin diğer müteselsil borçlulara etkisine ilişkin bu özel hükümle alacaklının sadece bir borçluyu ibra etmesi üzerine, ibra ettiği borçlunun iç ilişkideki payı kadar, diğer borçlulara karşı da alacak hakkını kaybedeceği hükme bağlanmıştır.
    02/07/2017 tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olan davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/131518 sayılı soruşturma dosyasında; kazaya karışan araçlardan birinin sürücüsü olan ... ve bu araçta yolcu olan davacının müşteki sıfatıyla yer aldığı, karşı araç sürücüsü ...’ın ise şüpheli sıfatıyla yer aldığı, savcılık tarafından CMK’nın 253. maddesi kapsamında uzlaştırma faaliyetinde bulunulduğu, kazadaki yaralanma nedeniyle tarafların uzlaştıklarına dair 23/10/2017 tarihli uzlaştırma raporunun düzenlendiği, söz konusu belgede davacının “olay nedeniyle yaralandığı ancak bu olayın mahkemeye gitmesini ve konunun uzamasını istemediğini, şüpheli ile uzlaşmak istediğini, uzlaşmanın hukuki mahiyetini anladığı ve başka bir talebi olmadığını” beyan ederek, tarafların raporun altını imzaladığı, davacı tarafından sigorta şirketlerinden alabileceği tazminatın uzlaşmanın dışında tutulmadığı, davaya konu trafik kazası nedeniyle uyuşmazlığın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucu çözümlendiği, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı giderdiklerine ve birbirlerinden talepleri olmadığına dair uzlaştırma tutanağı düzenlendiği, soruşturmanın bu şekilde sonuçlandırılmasının talep edildiği, İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığınca uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
    Yukarıda yapılan açılmalar ve yasal düzenlemeler ışığında; uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    2) Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülememiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi