Esas No: 2021/20383
Karar No: 2022/2422
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/20383 Esas 2022/2422 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir hasta ameliyatı sonrasında batın kontrolü yapılmadan ameliyatın sonlandırılması ve ikinci bir ameliyatla batından iki cerrahi alet çıkarılması sebebiyle, ameliyatı yapan doktorun mirasçıları ve ameliyata katılan hemşirelerden tazminat talebi üzerine açılmıştır. İdare mahkemesinde açılan tazminat davasında idare aleyhine tazminata hükmedilmiştir. Hukuk davasında, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporlardan yola çıkarak, davalıların kusurlu olduğu kabul edilmesine karar verilmiştir. Ancak, rücu davasının niteliği gereği her bir davalının oluşan zarara katkısı ve tarafların kusur oranlarına bakılarak tazminatla sorumlu tutulması gerektiği, bu nedenle eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 41.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda;kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile dahili davalılar ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; dava dışı hastaya yapılan ameliyat sonucu batın kontrolü yapılmadan ameliyatın sonlandırıldığını ve yapılan ikinci ameliyatta batından iki adet cerrahi alet çıkarıldığını, birinin bağırsaklarda boğulmaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle idare mahkemesinde açılan tazminat istemli dava sonucunda idare aleyhine 22.892,51-TL maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini ve tazminatın hak sahibine ödendiğini belirterek, ödenen tazminatın ameliyatı yapan doktorun mirasçıları ve ameliyata katılan hemşireler olan davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, kesinleşen ceza dosyası ve idare mahkemesi kararlarında davalıların kusurlu olduğu saptanmış olduğundan yeniden rapor alınmasına gerek görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı ... vekili ve dahili davalılar ...,... ,... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ceza dosyasında Yüksek Sağlık Şurası’ndan alınan 03/04/2008 tarihli raporda özetle, hastanın birinci ameliyatının yapılması gerektiği gibi doğru şekilde yapan ancak ameliyat sonunda batın kontrolü yapmadan ameliyat bölgesini kapatan doktor ve ameliyat malzemelerini saymayan ve bunu ameliyat yapan hekime bildirmeyen hemşirelerin 8/8 oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır. Hukuk davasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 30/12/2013 tarihli raporda ise, ... adına düzenlenen adli ve tıbbi belgelerin tetkikinden, şahsın 13/07/2002 tarihinde ateşli silah yaralanması (batına nafiz) nedeniyle acil operasyona alındığı, acil operasyon endikasyonu kararının tıp kurallarına uygun olduğu, davaya konu olan batın içinde yabancı cisim unutulması (klemp) hususunda çelişkili ifadeler bulunduğu, operasyon öncesine ait film-grafilerin dosya içerisinde yer almadığı, bu konu ile ilgili batın içinde unutulduğu varsayılan yabancı cisim (klemp) ile ilgili düzenlenmiş bir tutanak da bulunmadığından mevcut bilgilerle kusur durumu hakkında bir değerlendirme yapılamadığı yönünde mütalaada bulunulmuştur.
Somut dava rücuen tazminat istemine ilişkin olup rücu davasının niteliği gereği yukarıda özetlenen her iki rapor da hükme esas alınabilir mahiyette değildir. Rücu davasında sorumlular arasında teselsül hükümleri değil kusur oranında sorumluluk geçerlidir. Buna göre açıklanan ilke gözönünde tutularak, her bir davalının oluşan zarara katkısı ve tarafların kusur oranlarının Üniversitelerin Adli Tıp Ana Bilim Dalından oluşacak bilirkişi heyeti görüşü de alınmak suretiyle belirlenmesi ve davalıların kusur oranı itibariyle tazminatla sorumlu tutulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve dahili davalılar ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçenler yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve dahili davalılar ..., ..., ... ve ...'e geri verilmesine, 14/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.