Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9222
Karar No: 2022/2304
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9222 Esas 2022/2304 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/9222 E.  ,  2022/2304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili, 19.07.2017 tarihinde tek taraflı trafik kazasında motosiklet üzerinde yolcu olarak bulunan desteğin vefatı nedeniyle, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, sigorta şirketine yapılan başvuruya olumlu cevap verilmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur.
    Davalı vekili, talebin reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bu karara karşı taraf vekillerince yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince sigorta şirketinin itirazlarının reddine, davacının itirazlarının ise kabulüne, faiz başlangıcının 09.01.2018 olarak düzeltilmesine, yargılama gideri olarak 1.341.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.685,66 TL vekalet ücretinin sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, sigorta hakem heyeti kararının aynen infazına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Sigorta Tahkim İtiraz Hakem Heyeti bir yandan hukuki denetim yaparken diğer yandan vakıa incelemesi de yapmaktadır. Somut olayda İtiraz Hakem Heyeti vakıa incelemesi yaparak Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen kararı yerinde bulmamıştır. Bu halde verilecek kararda Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı bütünüyle ortadan kaldırılmalı ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde yeniden bir hüküm kurulmalıdır. Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesi söz konusu olabileceği gibi, infazda tereddüde de sebebiyet verilebilecektir. Bu itibarla İtiraz Hakem Heyeti tarafından Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı hukuka uygun olmakla birlikte yargılama giderine yönelik hatalı hüküm kurulduğunun kabul edildiği durumda dahi, öncelikle Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesi ve ardından tüm talepler bakımından yeniden hüküm kurulması gerekirken; İtiraz Hakem Heyeti tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının bir kısmının belirtildiği şekilde düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş hali ile infazına, geri kalan kısmının ise aynen infazına şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün, bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Anayasanın 35. ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiş, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde de, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinde ise; "Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır." hükmüne yer verilmiştir. Anılan Yasanın 11., Avukatlık Kanunu'nun 41. ve 6100 sayılı HMK'nın 71 ve devamı maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
    Yine HMK'nın 280. maddesinde; "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür. Aynı Yasanın 281. maddesinde bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde beyanda bulunmaları gerektiği düzenlenmiştir.
    Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti; 16.05.2018 tarihli ara kararda rapora karşı beyan için taraflara 7 gün kesin süre verilmesine karar verilmiştir.
    Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafa kesin süreli ihtaratı içeren ara kararın e-posta yoluyla tebliği usule aykırı değil ise de, yukarıda açıklanan Anayasa ve Yasa hükümlerine aykırı şekilde; ara kararında HMK'nın 281. maddesine uygun şekilde taraflara bilirkişi raporuna varsa itirazlarını bildirmeleri için 2 haftalık yasal süre yerine 3 gün kesin süre tanındığının kararlaştırılması hatalı görülmüş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    3-Kabule göre de; Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda ( 1, 2 ve 3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi