14. Hukuk Dairesi 2014/2245 E. , 2014/5817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2013/87-2013/750
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.01.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, eski hale getirme tazminatının tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mera vasıflı taşınmaza davalının elatmasının önlenmesi, eski hale getirme bedeli ile ot bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının dava tarihi itibariyle elatmasının bulunmadığı, taşınmazın taşlarından temizlenmiş olması, mera bitki örtüsünün çevresindeki mera örtüsüne göre daha gelişmiş olmasından dolayı meranın eski hale iade ve ot bedelinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava; G.. B.. adına Hazine vekili tarafından açılmıştır. Mera ve yaylaya elatmanın önlenmesini isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir.
Meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir. Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur.
4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir. Mera Kanununun 6. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdidinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilmiş olup Bakanlığın yetkisi tespit, tahsis ve tahdidin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan Bakanlığa genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı genel bütçeye dahil idarelerden olmakla birlikte yasa ile verilen görevleri dışında mülkün sahibi olan Hazineyi doğrudan doğruya temsil yetkisi de bulunmadığından aktif dava ehliyeti yoktur. (Hukuk Genel Kurulu 2006/7 - 134 Esas, 2006/140 Karar)
Davacının, meraya elatmasının önlenmesi, eski hale getirme bedelinin ve ot bedelinin tahsili davası açma hakkı olmadığından davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, değişik bazı gerekçelerle reddedilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.