17. Hukuk Dairesi 2016/1562 E. , 2016/6560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından katılma yoluyla ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca davalının maliki olduğu aracın asli kusurlu olarak çarpması sonucu sigortalısına 18/06/2012 tarihinde 56.845,00 TL ödendiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 42.633,75 TL hasar tazminatının ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan rücuen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 56.845,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kazanın davacının sigortaladığı araç sürücüsünün kusurundan kaynaklandığını, talebin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne; 42.750,00-TL"nin ödeme tarihi olan 18/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından katılma yoluyla ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, dava tarihinde yürürlükte bulnan TTK’nın 1481. maddesinden kaynaklanan kasko rücu davasıdır.
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca davalının maliki olduğu aracın asli kusurlu olarak çarpması sonucu sigortalısına 18/06/2012 tarihinde 56.845,00 TL ödediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 42.633,75 TL hasar tazminatının rücuen tahsilini talep etmiş, hükme esas alınan ATK raporunda davalıya ait araç sürücüsünün olayda %75 oranında kusurlu olduğu, davacıya kasko sigortalı araçta 57.000 TL hasar oluştuğu belirlenmiş, davacı ıslah dilekçesiyle talebini 56.845,00 TL"ye yükseltmiş, mahkemece 42.750,00 TL hasar tazminatına hükmedilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 26. maddesi gereğince "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
Bu durumda mahkemece, davacı ... şirketinin ödediğini bildirdiği 56.845,00 TL hasar tazminatı talebi ile bağlı kalınarak 56.845,00 TL hasar bedelinin, %75 kusur oranına isabet eden 42.633,75 TL"sinden davalı tarafın sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi gizli talep aşımına sebebiyet verecek şekilde davalı aleyhine 42.750,00 TL olarak fazla tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.