Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/21923
Karar No: 2022/2390
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21923 Esas 2022/2390 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/21923 E.  ,  2022/2390 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 29/04/2019 tarih, 2016/18012 Esas ve 2019/5272 Karar sayılı bozma ilamında; "dosyadaki Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü’nün 2011/5 sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı borçlu ...’in maaşına davalı 3. kişi Mehmet’in de çalışmakta olduğu Liman Hukuk Bürosuna maaş haczi ile ilgili tebligatların tebliğ edildiği ve davalı ...’in maaşına haciz konduğunun anlaşıldığı, bu durumun İİK'nın 280. maddesi gereği davalı borçlu ... tarafından davalı 3. kişi Mehmet’e yapılan tasarrufun iptalini gerektirip gerektirmeyeceğinin karar yerinde tartışılmadığı, tasarrufun iptalini gerektiren bir sebep görülmesi halinde dava konusu taşınmazın davalı 3. kişi Mehmet tarafından 24/08/2011 tarihinde dava dışı ...’na devredildiği anlaşıldığından İİK'nın 283/2 maddesi gereği davalı 3. kişi Mehmet’in tasarruf konusu taşınmazın 1/3 hissesinin elden çıkarttığı tarihteki gerçek değerinin belirlenerek tazminata hükmedilmesinin düşünülmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacıların, davalı ...'tan Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü 2011/5 Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 3777 ada, 32 parselde kayıtlı taşınmaz hissesinin devir tarihi olan 24/08/2011 tarihi itibariyle değeri olan 38.500,00 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-1086 Sayılı HUMK'nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK'nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Yine, HUMK.nun 388/3. maddesi gereğince (HMK. 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
    Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazısına göre davacı ... Gıda Pazarlama Nakliye ve İnşaat Ticaret Limited Şirketinin 12/03/2013 tarihinde tüzel kişiliğinin sona erdiği ve ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşıldığından, mahkemece 27/03/2015 tarihli duruşmada, davacı vekiline davacı şirketin ihyasını yerine getirmek üzere süre verildiği, 05/06/2015 tarihli duruşmada, davacılar vekilinin “... yönünden davamızı devam ettiriyoruz, şirket yönünden şirketi henüz ihya edemedik, süre verilmesini yoksa ... açısından davamızı sürdürüyoruz” beyanları karşılığında davacının tüm sürelere rağmen şirketi ihya etmemesi nedeniyle davanın ... yönünden devamına karar verilmesine rağmen, gerekçeli karar başlığında davacı şirketin ismi de yazılarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırıdır.
    2-İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği yargılamanın her aşamasında doğrudan gözetmek zorundadır.
    Somut olayda, dava dayanağı takip dosyasında İİK'nun 105. maddesinde belirtildiği şekilde borçlu davalı ...’ın adresinde yapılmış bir haciz bulunmadığı gibi İİK'nun 143. maddesinde belirtilen aciz belgesi de sunulmamıştır. Bu durumda, davalı borçlunun aciz hali ispatlanmamış olduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre de; Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/329-2021/465 sayılı ilamı ile; davacı şirket tarafından davalı borçlu hakkında yapılan Bakırköy 15. İcra Dairesi'nin 2011/5 E. Sayılı takip dosyasında alacaklı görünen ... Gıda Paz.Nak.ve İnş.Tic.Ltd.Şti.'nin takip ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla bu alacaklı yönünden bu alacaklının payına isabet eden 1/3'lük asıl alacak ve ferilere ilişkin kısım yönünden takibin iptaline karar verildiği anlaşıldığından bu kararın kesinleşmesi halinde bu davacı şirket yönünden kesinleşmiş bir icra takibi olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    4-Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi