14. Hukuk Dairesi 2014/2189 E. , 2014/5806 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2013/271-2013/621
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2013 gününde verilen dilekçe ile mecra hakkı istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davalı Hazine ve O.. A.."e yönelik davanın reddine, diğer davalılara yönelik davanın ise kabulüne dair verilen 26.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK"nın 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalılardan Hazine vekili takdiri mahkemeye bırakmış, davalılar N.. T.. ve D.. D.. davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı Hazine ve O.. A.. yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne, davacıların paylı malik olduğu 1643 ve 2197 parsel sayılı taşınmazlar lehine dava konusu 1942, 1715, 1711, 1645, 2941 ve 1657 parsel sayılı taşınmazlardan mecra hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
TMK"nın 744. maddesi uyarınca "Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür."
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda başlangıçta davacı tarafından öngörülemeyen dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da mecra irtifak hakkı kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Aleyhine mecra irtifakı kurulacak taşınmazın tüm paydaş veya ortaklarının davada yer alması gerekir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; aleyhine mecra irtifak hakkı kurulan 1711 ve 1715 parsel sayılı taşınmazın maliki S.. Ö.."ın dava tarihinden önce 05.05.1997 tarihinde öldüğü, mirasçıları İlyas, Nazmiye, Feray, Halil, Zübeyde ve D.. Ö.."ın davada yer almadığı anlaşılmıştır. Davalı
S.. Ö.."ın tüm mirasçıları davaya dahil edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 05.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.