Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/24949 Esas 2018/2272 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/24949
Karar No: 2018/2272
Karar Tarihi: 20.02.2018

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/24949 Esas 2018/2272 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2016/24949 E.  ,  2018/2272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın ... adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R –
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın ... adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
    Yapılan incelemede, mahkemenin kısa kararında 189 ada 79 nolu parsel için 3.710,98 TL kamulaştırma bedelinin tespiti ile acele kamulaştırma bedeli olarak bloke edilen bedelin çıkartılması ile kalan 3.090,83 TL"nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine hükmedildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında dava konsu taşmazdan farklı olarak ... İlçesi ... Mahallesi 249 ada 35 (eski 4710 ) parsel için 6.466,21 TL kamulaştırma bedelinin tespiti ile acele kamulaştırma bedeli olarak bloke edilen bedelin çıkartılması ile kalan 5.245,74 TL"nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine hükmedildiğinden kısa karar ile gerekeçeli karar arasında çelişki bulunduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 gün 1991/7 -1992/4 sayılı İçtihadı Birleşitirme kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması bozma nedenidir. Bozmadan sonra yerel mahkeme önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla vicdani kanaata göre karar verilebilir.
    Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan bozma nedenine göre sair hususların incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.