Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/850 Esas 2010/12827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/850
Karar No: 2010/12827
Karar Tarihi: 25.05.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/850 Esas 2010/12827 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/850 E.  ,  2010/12827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02/11/2009
    NUMARASI : 2009/2590-2009/2232

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    İcra takibinin dayanağı çekin, keşide tarihi olan 26/12/2008 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği görülmektedir.
    Borçlu vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu ve mahkemece de ibraz tarihinden başlatılmak üzere TTK"nun 726.maddesinde öngörülen altı aylık zamanaşımının oluştuğu belirtilerek istemin kabulü ile takibin iptal edildiği anlaşılmıştır.
    TTK"nun 708/1. maddesine göre, dayanak çekin on gün içerisinde muhatap bankaya ibrazı gerekmektedir.
    TTK"nun 692/5. maddesi uyarınca çekte keşide gününün belirtilmesi zorunludur. Keşide gününü içermeyen senedin çek niteliği kazanmasına olanak yoktur. Bu zorunluluk anılan yasanın 708/son fıkrasında öngörülen " yukarıda yazılı müddetler, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işler" yolundaki hükmün doğal bir sonucudur. Yine, TTK"nun 726. maddesi hükmüne göre, (hamilin, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle) zamanaşımına uğrar.
    Somut olayda, takip dayanağı çekin üzerinde yazılı keşide tarihine 10 günlük ibraz süresinin ilavesinden sonra altı aylık zamanaşımı müddetinin hesaplanması halinde zamanaşımının 5.7.2009 tarihinde dolacağı, oysa bu çeke ilişkin takibin 29.6.2009 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır. 
    O halde, mahkemece zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi ve sair itiraz nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Kabule göre de;
    Takip öncesi zamanaşımı itirazı hakkında uygulanması gereken İİK. nun 169/a-5 maddesinde “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmü getirilmiş olup, mahkemece zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 169/a-5.maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi de doğru değildir. 
    SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
        

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.