Esas No: 2019/2191
Karar No: 2022/2418
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2191 Esas 2022/2418 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2019/2191 E. , 2022/2418 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; müvekkilinin paydaşı bulunduğu taşınmaz için Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/685 esas sayılı dosyasında ortaklığın satış yoluyla giderilmesi kararı verildiğini, Seydişehir (Satış) İcra Müdürlüğünün 2012/5 esas sayılı dosya ile satış işleminin başlatıldığını, davacının katıldığı tüm ihalelerde kasıtlı olarak rayiç bedelin 2-3 katı yukarı çekildiğini, 28/05/2012 tarihinde yapılan ihalede 1.906.000,00 TL teklif veren alıcı ... yasal sürede bedeli ödemediği için satışın gerçekleşmediğini, icra memurluğunca ardından geçen süre bahane edilerek bir tamamlama satışına gidilmediğini, ihale bedelini yatırmayanın sorumlululuğunun memurun görevini yapmaması nedeni ile engellendiğini, 21/10/2013 tarihinde yapılan ihaleye müvekkilinin katıldığını, açık artırma usulü ile yapılan ve rakamları rayiç değerin çok üzerine çıkartılan satışta davacının sürdüğü pey kabul edilerek taşınmazın ihalesinin 1.908.000,00 TL'den müvekkili üzerinde bırakıldığını, hem değerin çok yüksek olması hem kızının hastalığı nedeniyle müvekkilinin ihale bedelini yatıramadığını, hastalık raporuna dayalı ek süre isteminin reddedildiğini, üçüncü tamamlama ihalesine müvekkilinin zorlama sebeplerle alınmadığını, daha önceki ihalelerde teklif edilen bedelin 1/3’ü oranında bir bedelle 601.000,00 TL'ye üçüncü bir kişiye satıldığını, bu ihalede müvekkilinin teminatsız olarak ihaleye katılma hakkı mevcutken nakit teminatı olmadığı ve ihalenin başından itibaren orada olduğu halde geç geldiği gerekçe gösterilerek ihaleye alınmadığını, yapılan işlemlerden dolayı müvekkilinin paydaşı olduğu taşınmazın rayicinden düşük bedelle satıldığını, ikinci kez yapılan ihalede müvekkili tarafından teklif edilen bedelle, son ihalede verilen bedel arasındaki 722.000,00 TL farkın davacıdan haciz yolu ile tahsil edilmek istendiğini, yapılan işlemlerde hizmet kusuru
bulunduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını ileri sürerek, davacının uğradığı zararın davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı idare vekili; dava dilekçesinde ileri sürülen iddialarla ilgili olarak yapılan tüm işlemlerin gerekçeli olduğunu, hissedar ... ve vekili tarafından memurluklarının işlemlerine karşı yapılan tüm itiraz ve şikayetlerin Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesince reddedilmiş olduğunu, ret kararlarına davacı vekilince temyiz ve karar düzeltme talebinde bulunulduğunu, tüm kararların Yargıtayca onandığını, icra müdürlüğünce yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu, kusur atfedilecek herhangi bir personelinin de bulunmadığını savunarak, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; davacının, icra memurlarının ihaleyi usulüne uygun yapmamaları iddiasıyla işbu davayı açtığı, ancak usulsüz olduğu ileri sürülen ihalenin feshi davasının iptali için Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 13/01/2014 gün, 2013/729 esas ve 2014/33 karar sayılı dosyası ile açılan davanın ihalede bir usulsüzlük bulunmadığından bahisle reddedildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, ihalenin usul ve yasaya uygun şekilde sonuçlandırıldığına dair sulh hukuk mahkemesi ilamının temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, Seydişehir İcra Dairesi görevlilerinin 09/12/2013 tarihli satış ihalesi nedeniyle bir kusurları bulunmadığından, davalı Bakanlığın da bir sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına özellikle İcra İflas Kanunu 5. maddesi gereği icra dairesi görevlilerine atfedilebilir bir kusur bulunmaması nedeniyle davalı idarenin de sorumluluğunun söz konusu olamayacağına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 14/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.