20. Hukuk Dairesi 2013/9739 E. , 2014/1661 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2012
NUMARASI : 2011/559-2012/298
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 20.06.2011 tarihli dava dilekçesiyle Adana S.. İlçesi, Karaömerli Köyünde bulunan ve ekli krokide yaklaşık 22247 m² olarak gösterilen taşınmazın Hazine adına tarla niteliğiyle tescili istemiyle hasımsız dava açmıştır.
Mahkemece, aynı taşınmaz hakkında E.. Ş.. isimli dava dışı gerçek kişi tarafından Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davada, Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/281 - 2009/610 sayılı kararıyla taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle davanın reddine karar verildiği belirlenerek, eldeki davanın kabulüne, kesinleşen dosyada bulunan 14.09.2009 tarihli krokide (A) işaretli 2000 m² taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından, 22247 m² yer hakkında tarla niteliğiyle Hazine adına tescile karar verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro harici yerin 3402 sayılı Kanunun 18/1. maddesine göre Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, daha önce dava dışı kişi tarafından aynı yere ilişkin açılıp, reddedilerek kesinleşen 2007/281 sayılı dava dosyasındaki deliller ve rapor gözönünde bulundurularak, 2000 m² yerin Hazine adına tesciline karar verilmişse de; şimdi dava edilen yer, 2000 m² yüzölçümündeki kesinleşen karara konu olan yeri de kapsayan 22247 m² taşınmaza ilişkindir. Bu nedenle, mahkemece dava konusu yerle ilgili yeniden keşif ve inceleme yapılarak karar verilmesi gerekir. Bundan ayrı, her ne kadar Hazinenin kadastro harici bırakılan yerler hakkında hasımsız dava açılabileceği kabul edilmekteyse de; kesinleşen 2007/281 sayılı dosyada dava konusu yerin orman olduğu belirlenerek dava reddedilmiştir. Bu durumda ilgisi bakımından Orman Yönetimi ile Köy Tüzel Kişiliğinin de davada taraf olması gerekir.
O halde, mahkemece öncelikle yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, dava konusu yerin neden tescil harici bırakıldığı araştırılmalı, varsa komşu parsellere ait kadastro tesbit tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmeli, orman kadastrosu yapılmışsa, ilgili harita ve işa başlama, işi bitirme, çalışma ve ilan tutanakları getirtilerek orman kadastrosunun kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, kesinleşmişse; bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir ziraat ve bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise veya orman kadastrosu kesinleşmemişse veya hiç yapılmamışsa dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, bitki örtüsü, toprak yapısı, üzerinde ağaç varsa, sayısı, yaşı, kapalılık oranı belirlenmeli, Orman Yönetiminin davaya müdahil olup olmamasına göre, taşınmazın hangi nitelikle ve kim adına tescil edileceği düşünülmeli, böylece toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11.02.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.