13. Hukuk Dairesi 2019/1471 E. , 2019/4602 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmasız, temyiz edilmiş ise de dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından, bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan.....parselde yapılacak olan.....numaralı daireyi satın aldığını, davalı tarafından verilen ilanlarda, satış maketlerinde ve planlarda basketbol sahaları, tenis sahaları, çocuk oyun alanları, büfe, çocuk kulübü, personel yeri, otoparklar, yüzme havuzları, jimnastik salonu, kafe ve diğer peyzaj ve sosyal alanların etrafı çevrili site içinde gösterildiğini, ancak yapılan araştırma sonucunda bu sosyal tesislerin kamuya ait arazi içerisinde bulunduğunun anlaşıldığını, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini, bu durumun eksik ve ayıplı işler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, açıklanan nedenle konutun değer kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini 25.000 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı, talebin zamanaşımına uğradığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, eksik ve ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, davacının davasının Kısmen Kabulü ile 8.000,00-TL"nin 30/11/2002 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine, fazlaya dair taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Ayıp ve kusurlu imalatlar ve eksik ifa nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nispi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Nisbi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davacı tarafından satın alınan konuta ait ortak alanlardaki eksik ifa ile ilgili olarak değer düşüklüğünün hesaplanması amacıyla mahallinde keşif yapılmış ve bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti hükme esas alınan 12.09.2018 tarihli raporunda; ortak alanlardaki eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümün değerinde %10 oranında düşüş olacağını, dosya içerisinde satış sözleşmesi ve fatura bulunmadığı için dosyaya sunulan belgelerden satış sözleşmesinin Eylül 2002 tarihinde taşınmazın ilk sahib...... arasında 80.000,00 TL bedelle yapıldığının anlaşıldığı belirtilerek, 80.000,00 TL üzerinden hesaplama yapmış ve eksik ifa nedeniyle davacının talep edebileceği bedel tenzilini 8.000,00 TL olarak belirlemiştir. Bilirkişilerin yaptığı ve mahkemece de kabul edilen hesaplamanın Dairemizin benimsediği nispi metoda uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında taşınmazın tapu satış sözleşmesinin getirtilerek davacının taşınmazı hangi bedelle davalıdan satın aldığının belirlenmesi ve bilirkişi raporu alınıp Dairemizce uygulanan nispi metoda göre hesaplanan değer azalmasının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2.)bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.......