
Esas No: 2016/8704
Karar No: 2016/12454
Karar Tarihi: 13.10.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/8704 Esas 2016/12454 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait tuğla fırınlarında, fırın doldurma işçisi (dolgucu) olarak çalıştığı 24/07/2007-31/07/2012 tarihleri arasında eksik bildirilen hizmetlerinin tespitini talep etmiştir. Mahkemece dava kısmen kabul edilerek, davacının davalı işyerinde 24/07/2007-31/07/2012 tarihleri arasında 1575 gün çalıştığının, bu çalışmanın 567 gününün SGK"ya bildirildiğinin, 1008 günün ise bildirilmediğinin tespitine, karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece, dava konusu dönem yönünden yapılacak iş, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin
belirlenebilmesi amacıyla; dinlenen tanık beyanlarında bu husustaki farklı ifadelerde dikkate alınarak, davalı işyerinin yıl içerisindeki ara verme dönemlerini net olarak tespit etmek, dava döneminde işyerinden tam bildirimi olan bordro tanıklarını re’sen belirleyerek, çalışmanın varlığı ile kesintili olup olmadığı yönünde yöntemince bilgi ve görgülerine başvurmak, böylece gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.