13. Ceza Dairesi 2014/18770 E. , 2015/1931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın 15.11.2011 günlü savunmasında açıkça müdafii istemediğini beyan ettiği, hükmü temyize getiren müdafiinin ise soruşturma aşamasındaki sorgu işlemi sırasında baro tarafından görevlendirildiği, kamu davası açılmakla soruşturma aşamasında görev alan müdafiinin, müdafiilik görevinin sona erdiği, ayrıca sanığın üzerine atılı bulunan suçun zorunlu müdafii tayini gerektiren suçlardan olmadığı, bu haliyle sanık ile müdafii arasında hukuken geçerli bir müdafiilik ilişkisinin bulunmadığının anlaşılması karşısında müdafiinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanığın temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Sanığın, atılı suçu olay günü saat 03.30 sıralarında işlediğini ikrar ettiği, yakalama tutağına göre de sanığın olaydan sonra aynı gece saat 04.30 sıralarında yakalandığı, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin saat 5.21 de doğduğu, yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, saat 05.21 e kadar olan zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık eyleminin gece sayılan vakitte gerçekleşmesi nedeniyle sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 143. maddesi uyarınca ceza arttırımına gidilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ile sanığın, olay günü gece saat 03.30 sıralarında müştekinin Gökalp Mahallesi üzerinde park halinde bulunan aracının camını kırarak oto teybini çaldığı, aynı gece 04.30 sıralarında Telsiz Mahallesi üzerinde elinde siyah bir poşetle yürümekteyken, devriye gezen ekiplerin tesadüfen sanığı görerek, durumundan şüphelendikleri sanığa “dur” ihtaratında bulundukları, kaçmaya başlayan sanığın kovalamaca sonucu yakalandığı anlaşılmakla; sanığın eylemi tamamlandığı halde sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 35. maddesi uygulanmak suretiyle ceza indirimine gidilmesi isabetsiz ise de, sanığın yakalanmasını müteakip, kaçarken yere attığı poşet içinde bulunan oto teybini çaldığı aracın yerini gösterip suça konu teybin müştekiye iadesini sağladığı, bu halde aşamalarda suçunu ikrar eden ve olaydan sonra bizzat pişmanlık göstererek suç eşyasının soruşturma aşamasında iadesini sağlayan sanık hakkında koşulları bulunduğu halde TCK nın 168. ve 143. maddelerinin uygulanmamış olmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 esas,2008/43 sayılı kararı ışığında, sanığın yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden, bu husus atıfet kuralı uyarınca bozma nedeni yapılmamış; adli sicil kaydında yer alan ilamların TCK"nın 58/5. maddesi uyarınca sanığın, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle tekerrüre esas bulunmadığı değerlendirilmekle bu yönde eleştiri getiren tebliğnamedeki düşünceye de iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bu dava sebebiyle yapılan 12,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... "in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ""bu dava sebebiyle yapılan 12,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.