
Esas No: 2014/18236
Karar No: 2015/10805
Karar Tarihi: 28.09.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/18236 Esas 2015/10805 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÇİFTLİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2013/173-2014/129
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu K./K.Mahallesi çalışma alanında bulunan 116 ada 3 parsel sayılı 102,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle yunak ve bahçesi vasfıyla K.. B.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı R.. Ç.., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi raporunda sarı renk ile belirtilen 74,38 metrekarelik kısmının davacı adına, geriye kalan 28,28 metrekarelik kısmının ise Kitreli Belediyesi adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3 maddesine göre; “bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması" zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297 ve 298. maddeleri de kararların gerekçeli olarak yazılmasını zorunlu kılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/1-c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe okunduğunda, mahkemece verilen hükme nasıl ulaşıldığının anlaşılması gerekir. Böylece, davacı veya davalı sıfatıyla bir yargı organı önüne gelen kişilerin, hukuk devletinde yaşamanın doğal sonucu olarak hukuk güvencesi, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakları uyarınca haklarında verilen kararlar yanında kararların hukuki süreci ve yargısı da denetlenebilir olur. Somut olayda; davacı, çekişmeli taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, mahkemece, davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda sarı renk ile belirtilen 74,38 metrekarelik kısmının davacı adına, geriye kalan 28,28 metrekarelik kısmının ise Kitreli Belediyesi adına tapuya tesciline karar verilmiş olmasına rağmen, kararın gerekçesi ve bu sonuca ilişkin mahkemenin kabulü karar yerinde açıklanıp tartışılmamıştır. Yukarıda yazılı ilkeler ışığında da mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde; kararın gerekçe bölümünde, "delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" hususunda herhangi açıklık ve kararın denetlenebilirliğinin olmadığı görülmektedir. Yani, kararın gerekçe içermediği açık ve tartışmasızdır. Hal böyle olunca; kararın gerekçesiz olması nedeniyle davalı İl Özel İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.