21. Ceza Dairesi 2015/10684 E. , 2016/609 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 15 - 2013/316564
MAHKEMESİ : Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2013
NUMARASI : 2011/196 (E) ve 2013/122 (K)
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
1-Sanıklar ...... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar .. .. müdafi, .. .., .. .. ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı İPTAL kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümlerden çıkartılması ile yerlerine “TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar ....... hakkında nitelikli dolandırıcılık, sanık ..... hakkında ise kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerine yönelik incelemede;
Sanıklar .... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerle ilgili olarak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar ... müdafi, .... ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
a) Doktor olan sanık ...."ın, davaya konu ameliyatlarda, değeri 80-90 TL arasında değişen ...... marka ..... (yamaları) kullanmasına rağmen, değerleri 2.500-6.500 TL arasında değişkenlik gösteren ..... marka ........ kullanmış gibi tanzim edilen reçete ve kullanıldı raporlarına kaşe vurarak imzaladığı ve bu malzemeleri temin eden firma olan ....... Şirketi tarafından da sigortalı veya hak sahiplerince verilen vekaletname ile birlikte sanık ..."ın imzaladığı suça konu belgeler .........na ibraz edilerek kullanılan malzeme bedellerinin kurumdan tahsilinin sağlanması suretiyle yüklenen suçları işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanık ....... ve müdafinin, aşamalarda sahte belge düzenleme kastının bulunmadığını, ........ Türkiye"de yeni olması nedeniyle cerrahlar tarafından pek tanınmadığını, ......... sınıfında olan ....... ile ........."in ayrı birer marka değil de tek bir ürün gibi düşünüldüğünün savunulması, 23.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda dual meshlerin prolen ....... oranla bu tür ameliyatlarda daha avantajlı olduğu ve güvenle kullanılabileceğinin belirtilmiş olmasının yanı sıra, ...... ..... dünyada ........ ve .......... firmalarının ürettiğinin, birbirlerine benzeyen bu iki meshin birbirinin muadili olduğunun ve dual .... Türkiye"de 2004-2005-2006 yıllarında yeni kullanılan malzemeler olduğunun, bu nedenle de cerrahlar tarafından yeteri derecede tanınmadıklarının belirtilmesi, sanık ....."ın da hasta dosyalarında yer alan ameliyat raporlarına ve günlük gözlem defterlerine kullandığı medikal malzemenin adını “......” olarak yazmasının da bu malzemeleri ayrıntılı olarak tanımadığının göstergesi olması karşısında; sanık ....."ın diğer sanıkların gerçekleştirdiği eylemi bildiğine ve belgede sahtecilik kastıyla bu sanıklarla birlikte hareket ettiğine dair mahkumiyete yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, yüklenen suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b)Sanıklar ........ yönünden; Ceza Genel Kurulunun 27.05.2008 gün ve 127-147 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için, maddede sınırlı bir şekilde sayılan suçların işlenmesi halinde, failin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi gerekir. İade ve tazminin cebri icra yoluyla gerçekleştirilmesi, zararın failin rızası hilafına veya ondan habersiz olarak üçüncü kişilerce giderilmesi, eşyanın failin yakalanmamak için kaçarken atması sonucu veya kaçarken yakalanan failin üzerinde ele geçirilmiş olması gibi hallerde, failin gerçek anlamda pişmanlığından söz edilemeyeceği gözetilmeden, somut olayda sanıklardan yalnızca ........"ın suçtan doğan zararı tamamen gidermesi ve dosya kapsamından diğer sanıkların pişmanlığını gösterir bir delil de bulunmaması karşısında, sanıklar .......... hakkında da TCK 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
c) Sanıklar ........ yönünden; 5237 sayılı TCK.nun 158/1-e, son maddesine göre adli para cezası tayin edilirken aynı Yasanın 61. maddesi de gözetilerek, 5000 günden fazla olmamak üzere tam gün sayısı belirlenip, varsa artırım nedenleri uygulanarak tespit olunacak cezanın bir gün karşılığı takdir edilecek miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının tayini, bu miktarın suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olması halinde iki katına çıkarılmasından sonra indirim nedenlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanıklar hakkında yazılı şekilde uygulama yapılması,
d) Sanıklar ......."ın T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar ... ve ... müdafileri, .... ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.02.2016 gününde, Daire Üyeleri ....... ve ..... "ın, nitelikli dolandırıcılıktan kurulan hükmün, çoğunluk görüşünde (2-c) paragrafında belirtilen gerekçe ile değil de, "Sanıklar ..... yönünden; 5237 sayılı TCK.nun 158/1-e, son maddesine göre adli para cezası tayin edilirken aynı Yasanın 61. maddesi de gözetilerek, 5000 günden fazla olmamak üzere tam gün sayısı belirlenip, tespit olunacak cezanın bir gün karşılığı takdir edilecek miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının tayini, bu miktarın suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olması halinde iki katına çıkarılması ve bu şekilde temel ceza belirlendikten sonra artırım ve indirim uygulanması gerektiği, ayrıca da tüm olaylara ilişkin toplam menfaatin temel cezanın belirlenmesi sırasında gözönünde bulundurulmuş olması nedeniyle para cezasında aynı yasanın 43/1 maddesi uyarınca artırım yapılamayacağı" gerekçesiyle bozulması gerektiği şeklindeki karşı oyları nedeniyle, bu hususa ilişkin olarak oyçokluğu, diğer tüm hususlar yönünden ise oybirliği ile karar verildi.