10. Ceza Dairesi 2021/1259 E. , 2021/6554 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1)Mahkûmiyet; İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/02/2020 tarihli, 2019/523 esas ve 2020/72 sayılı kararı ile
2)İstinaf başvurularının esastan reddi;İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesi’nin 13/10/2020 tarih, 2020/2862 esas ve 2020/342 sayılı kararı ile
Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen hükümler sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Hükmün sanık müdafii tarafından süresinde temyiz edilmesinden sonra, sanık ..."un hükmen tutuklu bulunduğu Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile 05/03/2021, 08/03/2021, 16/03/2021, 22/03/2021, 07/04/2021, 26/04/2021, 24/05/2021 tarihlerinde gönderdiği dilekçelerindeki “...Dosyamdam feragat etmek istiyorum, dosyamın onaylanıp... mahkemesine gönderilmesini arz ve talep ederim...Temyiz isteğimden vazgeçiyorum gereğinin yapılmasını arz ederim... şeklindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle sanık hakkındaki hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2)Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanun"un 94. maddesi ile 5271 sayılı 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca; takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,
a)Dosya kapsamından, temyize konu dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2019/39323 soruşturma sayılı dosyasından ayrıldığı, temyize konu olaya ilişkin
CMK"nın 140. maddesi uyarınca verilen mahkeme kararlarının ve 2019/39323 sayılı soruşturmanın başlamasına dayanak istihbari tutanak ve/veya raporlar ile varsa ekinde yer alan evrakın ise fiziken ve UYAP üzerinde yapılan incelemede dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla; CMK"nın 217. maddesinin 1. fıkrasındaki "Hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir." hükmü karşısında, varsa CMK"nın 140. maddesi uyarınca verilen mahkeme kararlarının, soruşturmanın başlamasına dayanak istihbari tutanak ve/veya raporlar ile ekinde yer alan evrakın aslı veya onaylı suretlerinin getirtilerek denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması, söz konusu soruşturma evrakı duruşmada sanığa okunarak, diyeceklerinin sorulması, CMK’nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin suç tarihi itibari ile verilmiş bir kararın bulunmadığının anlaşılması halinde ise, bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak kabul edilemeyeceği hususu da dikkate alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği halde, eksik inceleme ile savunma hakkını kısıtlar nitelikte hüküm kurulması,
b)Dosyada yer alan CMK"nın 139. maddesi uyarınca alınmış "gizli soruşturmacı görevlendirilmesi" kararlarının içeriğinden, görevlendirilen gizli soruşturmacıların "kolluk görevlisi" olup olmadığının tespit edilememesi ve sanıkların savunmalarında, düzenlenen tutanakların içeriğini kabul etmeyerek, "Olay günü gizli soruşturmacılardan para aldıklarını, ancak onlara uyuşturucu madde vermediklerini," beyan etmeleri karşısında, suçun sübutunun tespiti için sanıklardan uyuşturucu madde alma - temin etme eylemini gerçekleştirdiği iddia edilen gizli soruşturmacılar, kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi iseler, tanık sıfatı ile beyanlarına başvurulması; adli kolluk görevlisi olmadıklarının tespiti halinde ise, bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği hususu gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2)Kabule göre de;
a)Sanık ... hakkında TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilirken, hükümden önce 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"la TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin gözetilmemesi,
b)5275 sayılı Yasa"nın 108/3. maddesinde, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı hususu düzenlenmiş olup, mahkemece sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ilamda, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulandığı ve bu nedenle sanığın ikinci kez mükerrir olduğu anlaşıldığı halde, cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesi"nin 13/10/2020 tarih, 2020/2862 esas ve 2020/342 karar sayılı hükmü hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, CMK’nın 307. maddesinin 4. fıkrası uyarınca hakkında aleyhe temyiz bulunmayan sanık ...’ın, sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, suçun niteliği, tutuklu kalınan süre ve bozma sebebine göre sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
(1) nolu karar yönünden CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca; (2) nolu karar yönünden CMK’nın 304/2(a) maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi"ne; kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine, 31/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.