12. Ceza Dairesi 2020/1426 E. , 2021/429 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs
Hüküm : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçinin temyiz istemi üzerine temyiz incelemesi yapılması için gönderilen dosyadaki temyize konu kararın; temyiz işlemlerinin tamamlanarak dosyanın Yargıtay"a gönderilmesine dair İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.07.2018 tarihli, 2018/494-2018/470 sayılı kararı değil, sanığın beraatine ilişkin Kadıköy (Kapatılan) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.10.2011 tarihli, 2010/131-2011/730 sayılı kararı olduğu belirlenerek, Kadıköy (Kapatılan) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.10.2011 tarihli, 2010/131-2011/730 sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
CMK"nın 237/1. madde ve fıkrasında, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilecekleri belirtilmiş olup, aynı maddenin 2. fıkrasının, “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.” hükmü de nazara alındığında, şikayetçiye duruşma gününü bildirir davetiye 21.06.2010 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen şikayetçinin yerel mahkemece karar verilinceye kadar davaya katılma talebinde bulunmadığı;
Ayrıca, mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65–69, 22.10.2002 tarihli ve 234–366, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 21.02.2012 tarihli ve 279–55, 15.04.2014 tarihli ve 599-190, 28.03.2017 tarihli ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında adliyeye karşı işlenen adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan açılan kamu davasında; sanığa atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçinin sanığa yüklenen suçun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmediği anlaşılmakla;
Katılan sıfatını almayan ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmayan şikayetçinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, 20.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.