
Esas No: 2014/13932
Karar No: 2015/10793
Karar Tarihi: 28.09.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/13932 Esas 2015/10793 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GEYVE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2013/35-2014/25
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında K.Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 1 parsel sayılı 875,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle davalılar murisi H.. U.. adına tespit edilmiştir. Davacılar İ.. A.. ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün köy boşluğu niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 20.12.2010 tarih ve 2010/864 Esas, 2010/7392 Karar sayılı ilamıyla usule ilişkin nedenlerle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E) ve (F) rumuzlarıyla gösterilen 171,74 metrekare yüzölçümündeki kısmın dava konusu taşınmazdan ifrazı ile tapudan terkinine, meydan vasfındaki köy boşluğu olarak haritasında gösterilmesine, (G) rumuzuyla gösterilen 703,38 metrekarelik kısmın ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı M.. U.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı adına tespit edilen dava konusu 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinin özel mülkiyete konu edilemeyecek köy meydanı vasfında olduğu ve bu taşınmazlara tapu kaydı tesisinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı M.. U.., 2000 yılında K.. K.. aleyhine açtığı davada, eldeki davada da çekişme konusu yerlerden biri olan ve fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydı ve vergi kaydı kapsamında kaldığını belirterek bu bölüme ilişkin müdahalenin men"i ve tapu kayıtlarına göre sınırların tespiti istemiyle dava açmış, Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/143 Esas ve 2002/121 Karar sayılı ilamı ile dava kabul edilerek bu bölüme yönelik müdahalenin menine, yeşil ve sarı renkle gösterilen kısımların da (ki bu bölümün dava konusu 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmış), sınır olarak belirlenmesine karar verilmiş ve karar temyiz incelemesinden geçerek 22.09.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra 2002 yılında davacı K.. K.. tarafından davalı M.. U.. aleyhine eldeki davada da çekişme konusu olan bölüme yönelik olarak müdahalenin men"i ve tüm yapıların kal"i istemiyle dava açılmış, Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/40 Esas ve 2004/121
Karar sayılı ilamıyla davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen karar temyiz incelemesinden geçerek 28.02.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Bu kez temyize konu işbu davada; K. Köyü halkından olan davacılar İ.. A.. ve arkadaşları, dava konusu 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinin köy boşluğu vasfında olduğu iddiasıyla dava açmış, davalı taraf ise kesin hüküm nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Davacılar, kendi adlarına bağımsız hak talebinde bulunmayıp, çekişmeli taşınmaz bölümünün köye ait boşluk olduğu iddiasıyla dava açtıklarına göre yukarıda bahsi geçen Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/143 Esas ve 2002/121 Karar sayılı dava dosyasında taraf olmasalar dahi, ilamın, dava sebebi yönünden davacılar aleyhine güçlü delil teşkil edeceğinin kabulü gerekir. Güçlü delilin aksinin de aynı nitelikte başka bir delille kanıtlanması gerekli olduğu halde, davacı tarafça kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; sözü edilen ilamın haritası kapsamında kalan çekişmeli taşınmaz bölümünün davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları kapsamında kaldığının kabulü zorunludur. Bu nedenle Hazine tarafından açılmış bir dava da bulunmadığına göre, tapu kaydının geçerliliğinin tartışılması mümkün olmadığından; mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne dair hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı M.. U.."nun temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.