Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla ..ada ..parsel sayılı taşınmazın intifa hakkını davalı G..’., ç..k mülkiyetini ise diğer davalıya satış yoluyla temliki ettiğini,satışın gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline,olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, dava konusu taşınmazın temlikine konu işlemlerin bedeli ödenmek suretiyle ayrı ayrı zamanlarda yapıldığını,muvazaanın söz konusu olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalılara intifa ve çıplak mülkiyet temliklerinin muvazaalı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu ...parsel sayılı taşınmazın 80/100 payının kuru mülkiyetini üzerinde bırakarak, intifa hakkını 06.06.2002 tarihli akitle davalı G.. adına tesis ettiği, daha sonra 03.07.2003 tarihli akitle aynı taşınmazın çıplak mülkiyetini satış yolayla davalı Yakup Kadri"ye temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, taşınmazın akit tarihindeki değeri ile gerçek değeri arasında açık ve aşırı fark bulunduğu, miras bırakanın emekli olup, sosyal güvencesi olduğu, bu bağlamda mal satmaya ihtiyacı bulunmadığı gözetilmek ve çekişme konusu taşınmazın çıplak mülkiyetinin davalı Y.. K..."ye temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle kaydın iptali ile terekeye döndürülmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, aynı taşınmazın intifa hakkının davalı G.. devredildiği görülmektedir. Bilindiği gibi, üzerine intifa hakkı konulmuş olan taşınmaz sahibine yararlanma yetkisi sağlar. (M.K. 794), bu vasfı itibariyle intifa ile ilgili haklarda 01.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme kararının uygulama yeri yoktur. Ancak, mahkemece intifa hakkının da bu kapsamda değerlendirilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
Hal böyle olunca, intifa hakkının iptali ve tescili isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalıların, bu yöne temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.