Esas No: 2021/2928
Karar No: 2022/2512
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2928 Esas 2022/2512 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/2928 E. , 2022/2512 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalılar vekilleri tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 19/06/2019 tarih 2019/İHK-6949 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Başvuru sahibi vekili; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçta yolcu konumunda olan davacıların desteği ... ’ın meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini ve davacıların müteveffanın desteğinden mahrum kaldıklarını, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her davacı için 2.500,00’şer TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslahla talep miktarını toplam 122.396,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulüne, %40 müterafik kusur indirimi yapılarak toplam 80.614,39 TL tazminatın davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden 18/09/2018, davalı ... yönünden 19/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalılar vekillerinin itirazlarının kısmen kabulü ile, davacı anne ve davacı baba için ayrı ayrı 2.725,00 TL vekalet ücretine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne ilişkin karara karşı, davalılar vekillerinin yapmış olduğu itirazın İtiraz Hakem Heyetince kısmen kabulüne karar verilmiş ise de;varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK'nun 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı Suriye uyruklu olup, Hakem Heyetince şikayetçinin teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu mahkemece re'sen gözetilmelidir.
Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının statüsü belirlenerek teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekili ile davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalılara geri verilmesine 15/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.