12. Ceza Dairesi 2014/12285 E. , 2015/5044 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-b maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde bulunan ... ilçesi, ... mahallesi,.. mevkii, 7159 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın, ruhsat eki tastikli mimari projesine aykırı olarak misafir odası balkonunun odaya dahil edildiği, zemin kat wc duvarlarının ve mutfağın büyütüldüğü, yaşam alanının büyütüldüğü, 1. katta yatak odasının büyütüldüğü, çekme mesafeleri içerisinde havuz yapıldığı, istinat duvarının inşa edildiği, 3 kademeli merdiven ile bahçeye ulaşıldığı, kamuya terkli alanda Belediye"ce inşa edilmiş kilit parke taşlarının söküldüğü, yine kamuya terkli alanın bazı bölümlerinde kazı yapılarak doğal zeminin bozulduğu ve havuzdan denize boru hattı döşendiğinin tespit edilmesi üzerine açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın dosya kapsamında mevcut savunmasında, bahse konu yerin 3. derece doğal sit alanında kaldığını bildiği hususunda herhangi bir beyanda bulunmamış olmasına karşın, suça konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, beyanlar hanesine 05/05/2006 tarihinde 3. derece doğal sit alanında kaldığı hususunda şerh konulduğu, sanığın taşınmazı, bu şerhi görebileceği 15/02/2012 tarihinde satın aldığı, bu kapsamda dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiğinin tüm dosya kapsamı itibariyle sabit olduğu, anlaşılmakla birlikte, öncelikle, suça konu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin ilgili Koruma Kurulu kararları ile ilan tutanaklarının onaylı bir örneği dosya getirtilip, mahallinde, inşaat mühendisi ve fen bilirkişi refakati ile keşif yapılıp, sanığın eylemlerinin niteliği belirlenip, sanığın bahse konu uygulamalar hakkında sonradan hazırlanan tadilat projesinin Belediye tarafından onayladığına ilişkin iddiaları da araştırılıp, 11/10/2013 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65/1 ve 65/4 maddeleri de dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, “6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için ilgili tescil kararının tapu kütüğüne şerh edilip, yapı malikine tescili gerektiği, suça konu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin sit kararının ise sanığa tebliğ edilmediği” kanaatiyle, beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 25/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.