12. Ceza Dairesi 2014/12204 E. , 2015/5043 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Sanıklar hakkında CMK 223/2-a maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 14/12/1974 gün 8172 sayılı kararı ile tespit ve ilan edilen, ... Sit Alanında, 24/06/1983 gün 15175 sayılı kararıyla sınırları belirlenen öngörünüm bölgesinde yer alan ... ili, ...ilçesi, ... mahallesi, 1030 ada 110 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan yapının tadilatı sırasında onaylı projesine aykırı uygulamalarda bulunulduğundan bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanıkların dosya kapsamında mevcut savunmaları incelendiğinde, suça konu taşınmazın sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kaldığını bilip bilmediklerine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamış olmalarına karşın, belirtilen uygulamalar öncesinde hazırlanan, yapının tadilat ve güçlendirilmesine ilişkin projelerin ....Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 27/04/2004 gün, 14558 sayılı ve 15/09/2009 gün, 3912 sayılı kararları ile onaylanmış olması, dosyada mevcut... Belediye Başkanlığı, ... İmar Müdürlüğü tarafından düzenlenen imar durum formunda, suça konu parselin ...Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planında bulunduğunun belirtilmiş olması, yapılan uygulamaların niteliği ve taşınmazın bulunduğu yerin konumu itibariyle herkes tarafından bulunduğu yerin vasfı bilinebilecek mutat yerlerden olması sebebiyle, sanıkların dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildikleri tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmakla birlikte; sanıklardan ..."ın savunmasında, suça konu yapının tadilat ve güçlendirilmesi için mimar .."la bir sözleşme yaptıklarını, bunun haricinde .... LTD. şirketi ile anlaştıklarına ilişkin beyanları ile sanık ..."ın yetkilisi olduğu, .... Ticaret AŞ. ve ... isimli şahsın yetkilisi olduğu ...... LTD şirketi arasında imzalanan 15/07/2008 tarihli sözleşme dikkate alındığında, ... isimli şahsın, suça konu uygulamalardan ötürü sorumluluğunun oluşabileceği, bu kapsamda öncelikle, ... isimli şahıs hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç ihbarında bulunulup, dava açılması halinde her iki dosyanın birleştirilip, suça konu taşınmaza ilişkin onaylı projenin bir örneği dosyaya getirtilip, mahallinde, inşaat mühendisi ve fen bilirkişi refakati ile keşif yapılıp, sit alanlarında bulunan yapıların iç kısmında ve dışa yansımayan nitelikteki müdahalelerin 6498 sayılı Kanun ile değişik, 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesindeki suçun oluşmasına imkan vermeyeceği, aksinin kabulü, Anayasanın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağı hususu da dikkate alınarak, sadece dışa yansıyanlarla sınırlı olarak, projeye aykırı uygulamalar tek tek tespit edilip;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65/4. maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu yerde suç tarihi itibariyle İl Özel İdaresi veya Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, 11/10/2013 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65/1 ve 65/4 maddeleri ile sanıkların eylemin niteliği ve suç kastlarının yoğunluğu da dikkate alınarak hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, "6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için ilgili tescil kararının sanıklara tescili veya ilanı gerekip, suça konu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin sit kararının ise sanıklara tebliğ veya ilan edilmediği" kanaatiyle, beraatlerine ilişkin yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 25/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.