Esas No: 2021/8793
Karar No: 2022/2452
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8793 Esas 2022/2452 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8793 E. , 2022/2452 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı-davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen karara karşı davalı ve davacı vekilince süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ... yaya olarak karşıdan karşıya geçmeye çalışırken davalının trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucunda vefat ettiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için şimdirlik 100.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 5.000,00 TL cenaze ve defin giderinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili;davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından;başvurunun kısmen kabulüne, ... için 47.310,00 TL, ... için 444,00 TL,... için 1.473,00 TL, ... için 5.169,00 TL, ... için 7.081,00 TL, ... için 6.136,00 TL, ... için 7.752,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 11/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, davacı ve davalı vekillerinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince taraf vekillerinin itirazı reddedilmiştir. Karara karşı davacılar ve davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12.maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvuruların kabulü ile davacılardan ... için 444,00 TL, ... için 1.473,00 TL, ... için 5.169,00 TL, ... için 7.081,00 TL, ... için 6.136,00 TL, ... için 7.752,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir.
Karar adı geçen davacıların temyiz istemi ve davalı vekilinin bu davacılara yönelik temyiz istemi bakımından miktar itibariyle kesin nitelikte olduğundan, davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili ile davalı vekilinin işbu davacılar hakkındaki temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki 3 numaralı bent kapsamı dışında kalan ve davacı ... vekilinin 4 numaralı bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3-Dava Trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı doğru şekilde belirlenmelidir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
Somut olayda, murisin vefat ettiği tarihte anne ve babasının hayatta oldukları nüfus aile kaydı ile sabittir. Hükme esas alınan aktüer raporda, dava dışı anne ve babaya pay ayrılmadığı anlaşılmıştır. Dairemizce yukarıda belirtilen pay esasına göre desteğin anne ve babasına pay ayrılması ve tazminat hesabında gözönüne alınması gerekir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre;Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, davacı ... lehine 5.554,10 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
21/12/2015 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan AAÜT’nin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret madde 17'ye göre “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine
öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne göre Sigorta Tahkim Komisyonuna intikal eden hakem dosyalarında taraflar bakımından uygulanacak vekalet ücreti tarifesi belirlenmiştir. Ayrıca 19/01/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 29598 sayılı Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6/son maddesine göre, takdir edilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ye göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'idir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17/2. maddesinde ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir" düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacı ... vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak tazminat isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu'nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli ranf formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir.
Eldeki davada;davacı ...'ın işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için hükme esas alınan hesap raporunda, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faize tekniği kullanılarak tazminat hesabı yapılmıştır.Davacı bu hesaba itiraz etmiş ancak itirazları reddedilmiştir.
Taleple bağlılık ilkesi 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
O halde, davacı TRH 2010 yaşam tablosundan daha kısa ömür belirleyen PMF yaşam tablosuna göre talepte bulunduğundan, davacının talebi dikkate alınarak, PMF1931 ve progresiv rant yönetmine göre hesaplama yapılması gerekirken yazılı biçimde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı vekilinin temyiz dilekçelerinin, kararın kesin olması nedeniyle, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 15/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.