Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1606
Karar No: 2016/12400
Karar Tarihi: 13.10.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/1606 Esas 2016/12400 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/1606 E.  ,  2016/12400 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-İş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma gelen sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri, sigortalının yaşı, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi ise, "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
    Eldeki davada, mahkemece hak sahibi sıfatıyla ...’a bağlanan gelirin, 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uyarınca yarıya indirildiği nazara alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
    3-Dava teselsül hükümlerine dayalı olarak açılmıştır. Teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalının hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların herbirinden ayrı ayrı yada sadece birinden istemek hakkına sahiptir. Nitekim, olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 50 ve 51"inci maddelerinde birden fazla kişinin bir zararın
    oluşumuna sebebiyet vermiş olmaları hali ile muhtelif sebeplerden dolayı aynı zarardan birden ziyade şahsın sorumlu tutulmalarını gerektirir durumlarda, zarar verenlerin herbirinden zararın tümünün tazminini talep hakkı olduğu düzenlenmiştir. Borçlar Kanundaki teselsül hükümleri ve 506 sayılı Kanunun 26. maddesi gözetildiğinde, tüm davalıların kusurları nedeniyle, teselsül hükümlerine göre rücu alacağından sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde kusurları karşılığı sorumlu tutulmuş olmaları, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    4-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 29.06.2005 tarih, 2005/10-390 E., ve 2005/431 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere, rücû davalarında faiz başlangıç tarihlerinin; aylık/gelirler yönünden onay, diğer giderler yönünden ise sarf ve tediye tarihleri olduğu gözetilmeksizin, Kurum alacağının birleşen dava ve ıslahla istenen kısmına ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletmek suretiyle yazılı biçimde karar verilmiş olması; isabetsiz bulunmuştur.
    Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanunun 30"uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen Geçici 3"üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438"inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ :
    1-Asıl dava yönünden kurulan hükmün 1. bendinin tamamen silinerek yerine “ 61.595,04 TL peşin sermaye değerli gelirin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma ödenmesine, hüküm altına alınan alacağa tahsis onay tarihi olan 26.02.2007 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,” kelimelerinin yazılmasına,
    2-Asıl dava yönünden kurulan hükmün 2. bendi tamamen silinerek yerine “182,10 TL cenaze yardımının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma ödenmesine, hüküm altına alınan alacağa ödeme tarihi olan 15.04.2005 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,” kelimelerinin yazılmasına,
    3- Asıl dava yönünden kurulan hükmün 3. bendi tamamen silinerek yerine “2.066,69 TL iş göremezlik ödeneğinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma ödenmesine, hüküm altına alınan alacağa ödeme tarihi olan 15.02.2007 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,” kelimelerinin yazılmasına,
    4- Asıl dava yönünden kurulan hükmün 4. bendi tamamen silinerek yerine “Asıl dava yönünden alınması gereken 4.361,16 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,” kelimelerinin yazılmasına,
    5- Asıl dava yönünden kurulan hükmün 5. bendinde “862-TL’sinin” kısmından sonrası silinerek yerine “davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine” kelimelerinin yazılmasına,
    6- Asıl dava yönünden kurulan hükmün 6. bendinde “7.322,82 TL” kısmından sonrası silinerek yerine “vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine” kelimelerinin yazılmasına,
    7- Birleşen dava yönünden kurulan hükmün 1. bendinin tamamen silinerek yerine “48.724,83 TL peşin sermaye değerli gelirin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma ödenmesine, hüküm altına alınan alacağa tahsis onay tarihi olan 18.03.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,” kelimelerinin yazılmasına,
    8- Birleşen dava yönünden kurulan hükmün 2. bendinin tamamen silinerek yerine “Alınması gereken 3.328,40 TL harcın müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazinye irat kaydına” kelimelerinin yazılmasına,
    9- Birleşen dava yönünden kurulan hükmün 3. bendinin “274,40 TL yargılama” kısmından sonrası silinerek yerine “giderinin müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine” kelimelerinin yazılmasına,
    10- Birleşen dava yönünden kurulan hükmün 4. bendinin “5.659,73 TL vekalet” kısmından sonrası silinerek yerine “ücretinin müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi