1. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/2960 Karar No: 2007/5489 Karar Tarihi: 16.5.2007
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/2960 Esas 2007/5489 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu iptali-tescil isteğiyle açılan davada, davacı Hazine; söz konusu taşınmazın kendine ait olmasına rağmen davalıların miras bırakanı adına tescil edildiğini iddia ederek, tescilin iptalini talep etmiştir. Davalılar cevap vermemişlerdir. Mahkeme, taşınmazın arkeolojik sit alanında kaldığı ve zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Karara yapılmış olan temyiz itirazı sonucunda, HUMK'nun 418. maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesi gerektiği belirtilmiştir. HUMK'nun 417. maddesine göre ise, kanunen musarrah olan hallerden maada, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletileceği ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri; 2863 Sayılı Yasa'nın 11. maddesi, 5226 Sayılı Yasa'nın 5. maddesi, HUMK'nun 417/I c.1 maddesi, 94/II maddesi ve 418. maddesidir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, ..parsel sayılı taşınmazın 5226 Sayılı Yasanın 5.maddesi ile 2863 Sayılı Yasanın 11.maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle kadastro tespiti sırasında Hazine adına tescil edilmesi gerekirken davalıların miras bırakanı adına tescil edildiğini ileri sürerek, iptal-tescil istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ..n raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli . parsel sayılı taşınmazın 1.derecede arkeolojik sit alanında kaldığı ve 2863 Sayılı Yasa’nın 5226 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesine göre zilyetlikle kazanılamayacağı anlaşıldığından, davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Diğer taraftan; kural olarak yargılama giderlerinin davada haksız çıkan, eş deyişle aleyhine hüküm verilen tarafa yükletileceği HUMK.’nun 417/I c.1 maddesinde hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 417. maddesinin birinci fıkrasında ise “kanunen musarrah olan hallerden maadasında” deyimi ile bu kurala getirilen istisnalara işaret edilmiş , davalının, ilk oturumda davayı kabul etmesi ve hal ve durumu ile kendisi aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması halinde yargılama giderlerine mahkûm edilemeyeceği (HUMK.m. 94/II) ; yine, davada haklı çıkmış olan tarafın bilerek ve isteyerek davayı uzatması veya gereksiz masraf yapması ya da elinde bulunup da hükme etkisi olan belgeleri zamanında karşı tarafa bildirmemesi hallerinde davayı kazanmış olmasına rağmen yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebileceği ( HUMK. m.418) hükümleriyle de bu istisnalar belirlenmiştir. O halde; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 94 ve 418. maddelerinde öngörüldüğü gibi özel bir sebep bulunmayan hallerde, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletileceği kuşku ve duraksamadan uzaktır. Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş olduğuna ve HUMK.’nun ..ve 418. maddelerinde öngörülen istisnai haller bulunmadığına göre davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulmaları gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ..