Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, miras bırakanları D..T..ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu taşınmazlarını Y... Y...a satış suretiyle temlik ettiğini, Y..’ında miras bırakanın ölümünden sonra ... ve ..parselleri miras bırakanın oğlu F..’e sattığını, F..in ..ve ..parselleri davalılardan H.. A..a, ..ve ..parselleri D..a sattığını ileri sürerek tapuların iptaliyle miras bırakanın mirasçıları adına tescili isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, taşınmazları iyiniyetli olarak aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakan tarafından Y..a yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalılar D..n ve H...A...’ın aynı köyden olup muvazaalı işlemleri bilebilecek durumda oldukları gerekçesiyle davaların kabulü ile tapuların iptali ile miras bırakan adına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.5.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat .. .. geldi davetiye tebliğe rağmen temyiz edilen vs.vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : -KARAR- Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazın miras bırakan adına tesciline karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delilerden, miras bırakanın yapmış olduğu temliklerin terekeden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle, son kayıt maliklerinin de TMK’nun 1023 md. koruyuculuğundan yararlanamayacak konumda bulundukları saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Bu yöne değinen davalıların temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ancak, dava kabul edildiğine göre miras bırakan D..a ait veraset ilamı gereğince davacıların miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken TMK’nun 27. md. hükmü uyarınca ölümle şahsiyeti son bulan miras bırakan adına tescile karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden davacılar yararına avukatlık ücreti takdir ve tayin edilmesi gerekirken, keşfen belirlenen ancak yargılama süreci içinde harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden fazla avukatlık ücretine karar verilmiş olması da doğru değildir. O halde, davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428 md.gereğince BOZULMASINA,13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ...