19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12842 Karar No: 2016/1613 Karar Tarihi: 10.02.2016
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12842 Esas 2016/1613 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz istemi 19. Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Sanığın diş protez teknisyeni olduğu ve 1219 sayılı Kanun'un Ek 7. maddesi delaletiyle hareket edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yapılan incelemede, suçun sanık tarafından işlendiği ve hükmün yasal olduğu tespit edilmiştir. Ancak, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş olan sanığın durumu, Anayasa Mahkemesinin 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile hükümsüz ilan edilmiş bazı maddeler nedeniyle yeniden değerlendirilmek zorunda kalmış ve hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri 1219 sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK ve 1412 sayılı CMUK dur.
19. Ceza Dairesi 2015/12842 E. , 2016/1613 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2013/165960 MAHKEMESİ : Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 28/02/2013 NUMARASI : 2012/784 (E) ve 2013/191 (K) SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanığın diş protez teknisyeni olduğu anlaşıldığı cihetle, hakkında 1219 sayılı Kanun"un Ek 7. maddesi delaletiyle 41. maddenin uygulanması gerekirken, doğrudan 41. madde ile ceza tayini sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.