Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/4372 Esas 2007/5397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/4372
Karar No: 2007/5397
Karar Tarihi: 24.5.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/4372 Esas 2007/5397 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/4372 E.  ,  2007/5397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TUZLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/09/2005
    NUMARASI : 2004/1146-758

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar ..sayılı parselde ..payın miras bırakanları A.. Y. adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın imar uygulaması sonucu 4 imar parseli olarak adlarına tescil edildiğini, imar uygulamasının idari yargıda iptal edilip, kesinleştiğini ileri, tapunun iptali ile eski kadastral hale getirilmesi isteğinde bulunmuşlar, daha sonra davalarını atiye terk ettiklerini belirtmişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın atiye terkedilmesi nedeniyle esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar, davalılardan Tuzla Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ....nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                                          -KARAR-
    Dava, tapu iptal ve tescil, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, dava atiye terkedildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; öncesi ..olan kadastral parselin imar uygulaması sonucunda .. sayılı yeni imar parseline gittiği anılan imar parselinin dayanağı idari işlemin, İstanbul 1.İdare Mahkemesinin 1998/1489 Esas sayılı dosyasında açılan iptal davası sonunda iptal edilerek kararın kesinleştiği böylece 4 sayılı imar parselinin dayanağının yolsuz tescil haline geldiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar vekili, taşınmazla ilgili olarak yeni bir imar uygulaması yapıldığını ileri sürüp, davalarını atiye terkettiğini bildirmelerine karşın davalılar bu beyana muvafakat etmediklerini ve davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    HUMK:"nun 185.maddesi hükmü gereğince davacı davalının rızası olmaksızın davasını takipten kaçınamaz.Böyle bir duruma karşı koyan ve yargılamanın devamını talep eden davalı davanın reddi sonucunu doğuracak delillerini ibraz ve ikame yükümlülüğündedir.Mahkemece bu deliller ile davacının başlangıçta ileri sürdüğü deliller toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken salt davanın takip edilmediğinden, bahisle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.
    Öte yandan, davanın takip edilmeme gerekçesi, yeni imar uygulaması yapılması ile ilgilidir.Gerçektende yeni imar uygulaması yapılıp da yeni mülkiyet durumunun oluşturulması halinde, anılan bu işlemin davacıların davadaki sıfatını etkileyeceği de açıktır.
    Öyle ise; mahkemece gerçekten yeni bir imar uygulamasının yapılıp yapılmadığı üzerinde durulmak suretiyle, işin esası yönünden inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK:"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA 24.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.