9. Hukuk Dairesi 2014/11284 E. , 2015/23574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı kısmi dava ve birleştirilen ek dava ile, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ücret,bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ücreti, ücret,bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmi dava ile, birleştirilen ek dava ile de tespit edilen fark alacaklarının da tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından bilirkişi raporunda hesaplanan ve dava dilekçesinde talep edilmeyen alacaklar yönünden 2011/394 esas sayılı dava dosyası ile ek dava açıldığı, bu dosya ile dava dilekçesinin davalı işyerine 18/10/2011 tarihinde tebliğ edildiği, bu dosyanın dava dosyamız ile birleştirildiği, davalı şirketin tasfiye halinde olduğundan birleştirilen dosya ile yapılan tebligatın geçersiz olduğu ileri sürülerek zamanaşımı itirazının 06/07/2012 tarihinde davalı vekilince yapıldığı, şirketin ticaret sicil kaydında tasfiye ediliş tarihinin 13/10/2011 olduğunun belirtildiği, dolayısıyla tebligatın geçersiz olduğu, dolayısıyla davalı vekilince öğrenme tarihi olarak belirtilen 06/07/2012 tarihinde zamanaşımı itirazının süresinde yapıldığının kabulü gerektiği, kıdem ve ihbar tazminatında zamanaşımı süresinin akdin fesih tarihinden itibaren 10 yıl, yıllık ücretli izin alacağında 5 yıl olduğu, ücret alacağı niteliğindeki fazla çalışma, genel tatil ile ücret alacağının ise dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, birleştirilen davanın açılma tarihinin 04/12/2011 olduğu ve bu tarih itibariyle tüm alacak miktarlarının zamanaşımına uğradığı, dava dosyamızla talep edilen miktarların ise dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramadığı, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı işveren tarafından ispatlandığı, kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerektiği, yine işsizlik maaşına hak kazanamayacağı, davacının dini bayramlarda iki gün, diğer bayramlar ve resmi tatillerin tamamında çalıştığı kabul edilerek bayram tatili ve yaz aylarında 15 saat ve kış aylarında 11 saat çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma alacak miktarının hesaplandığı, yine 14 gün yasal izin hakkının bulunduğu, yıllık izinlerin kullanıldığı ve iddia edilen ücret alacağının ödendiğinin ispat yükü kendisine düşen davalı işveren tarafından davacının imzası bulunan yıllık izin defteri, ücret bordrosu gibi yazılı belgelerle kanıtlanamadığı, miktarının raporda hesaplandığı, ancak dava dilekçesinde talep edilen miktarlar dışındaki miktarlar zamanaşımına uğradığından talep edilen miktarların hüküm altına alınması gerektiği, bu nedenle hakkaniyet indirimi yapılmasına yer olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili, temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- İşçi tarafından iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği iddia edildiğinde, işveren feshin haklı nedene dayandığını somut delillerle kanıtlamalıdır.
Dosya içeriğine göre, davalı işveren davacı işçinin hesaplarda açık çıktığının tespit edilmesi üzerine iş yerini terk ettiğini ileri sürmüştür. Mahkemece tanık anlatımları esas alınarak, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği sonucuna varılmıştır. Ancak gerek gerekçede ve gerekse dosya içerisinde soyut tanık anlatımları dışında, kayden açık çıktığına dair delil sunulmamıştır. Davacının eylemi somut belgeler sunularak, işyeri kayıtları incelenerek ortaya koyulması gerekir; salt soyut tanık anlatımlarına dayanarak feshin haklı olduğunun kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının reddi hatalıdır.
2- Mahkemece 2011/394 esas sayılı dava dosyası ile ek dava açıldığı, bu dosya ile dava dilekçesinin davalı işyerine 18/10/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin tasfiye halinde olduğundan birleştirilen dosya ile yapılan tebligatın geçersiz olduğu ; zamanaşımı itirazının 06/07/2012 tarihinde davalı vekilince yapıldığı, şirketin ticaret sicil kaydında tasfiye ediliş tarihinin 13/10/2011 olduğunun belirtildiği , dolayısıyla tebligatın geçersiz olduğu, davalı vekilince öğrenme tarihi olarak belirtilen 06/07/2012 tarihinde yapılan zamanaşımı itirazının süresinde olduğunun kabulü ile davacının ek dava ile talep ettiği alacaklar zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Ek dava dilekçesinin 18.10.2011 tarihinde tebligat kanunu 21. Madde uyarınca davalıya bilinen son adresine tebliğ edilmiştir. Tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmemiştir. Davalı şirketin tasfiye halinde olduğu davacıya bildirilmemiştir. Davalı şirketin tasfiye halinde olması dava dilekçesinin tebliğini usulsüz hale getirmez. Buna göre zamanaşımı defi süresinde yapılmamıştır. Mahkemece zaman aşımı itirazının süresinde olduğunun kabulüyle, davacının ek dava ile talep ettiği alacakların zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.