Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.12.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı M.. Ş.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Ö. D.’in davalıların murisi R. Ş.’ten 188 parsel sayılı taşınmazda oğlu M.. Ş.. ve eşi H.İ. Ş.’e intikal eden paylarını 21.12.1984 tarihli, kızı Fethiye’ye kalan payı ise 12.08.1988 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile temlik aldığını ileri sürerek, davalıların dava konusu taşınmazdaki miras paylarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı F.. Y.. davaya cevap vermemiş, davalı M.. Ş.. ise kendisine düşen 2,5 dönümlük hisseyi 35 yıl önce noter senedi ile davacıların murisi Ö. D.’e sattığını beyan etmiş, bilahare vekili davanın reddini savunmuştur. 6100 sayılı HMK" nın 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında ayrı ayrı hüküm verilmesi gerektiği halde, somut olayda, davalılara murisleri R. Ş.’ten intikal eden 3/16’şar hisseleri yönünden hüküm kurulmuş ise de, 21.12.1984 tarihli sözleşme ile satış vaadinde bulunduğu iddia edilen H. İ. Ş.’ten tek mirasçısı olan davalı M.. Ş..’e intikal eden hisse ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece bu konuda bir karar verilmemiş olması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davalı M.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 02.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.