Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/398 Esas 2012/3939 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/398
Karar No: 2012/3939
Karar Tarihi: 13.03.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/398 Esas 2012/3939 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/398 E.  ,  2012/3939 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Önalım

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin paydaşı olduğu ... No’lu parselde davalının diğer paydaş ...’ın payını 2.3.2011 tarihinde 3500 TL bedelle satın aldığını, önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir. Davalı duruşmalara gelmemiş, temyiz aşamasında vekaletname sunan davalı vekili, taşınmazın paydaşlarınca fiilen taksim edildiğini, bu durumda önalım hakkının kullanılamayacağını, davacının kötü niyetle dava açtığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış sebebiyle önalım hakkını kullanması T.M.K’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.2.1951 gün ve 17 /1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi hallerde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen ... No’lu parseldeki 8083 metrekareye karşılık gelen 611669 / 11010048 pay taşınmazın paydaşlarından ... tarafından 2.3.2011 tarihinde 3500 TL bedelle davalıya satılmıştır. Davalı vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazın paydaşları arasında rızaen taksim edildiğini belirtmiştir. Davalının savunmaları taşınmazın paydaşları arasında taksim edildiğine ilişkindir. Yukarda açıklandığı üzere taşınmazın taksim edilerek kullanıldığı savunması davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Bu halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Bu durumda mahkemece davalının taksim savunmasına ilişkin delillerinin, varsa davacının bu konudaki karşılık delillerinin sorulup toplanması, ayrıca mahallinde keşif yapılarak toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.