20. Hukuk Dairesi 2014/419 E. , 2014/1577 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 1638 sayılı parselin tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, tapunun Tekirdağ Tapulama Mahkemesinin 1982/101 - 1984/416 sayılı kararıyla oluştuğunu; ancak, asliye hukuk mahkemesinin hâkem sıfatıyla verdiği 1986/500 - 1988/947 sayılı kararıyla aynı yerin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğini belirterek, tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince tapulama mahkemesinin 1982/101 sayılı kararının taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/03/2008 tarihli ve 2008/2186 - 4251 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1979 yılında yapılan arazi kadastrosunda çekişmeli Naip Köyü 1638 sayılı parselin 1419 tahrir numaralı 1000 m² yüzölçümlü vergi kaydı nedeniyle 1120 m² tarla niteliğiyle ... adına tesbit edildiği, güneyde mera, kuzeyde 2584 numaralı orman parseli bulunması nedeniyle kayıt miktar fazlası durumunda olan ve tesbit tutanağına ekli krokide (A) işaretli olarak gösterilen 5320 m² yüzölçümlü bölümün de Hazine adına tesbit gördüğü, Hazine tarafından ... aleyhine 1638 sayılı parselin meradan açıldığı iddiasıyla kadastro mahkemesinde açılan dava sonunda kadastro mahkemesinin 1982/101- 1984/416 sayılı kararıyla davanın reddine, 1638 sayılı parselin tesbit gibi tesciline karar verildiği ve hükmün 16. Hukuk Dairesinin 08.12.1987 tarih 4294-3947 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, bu davanın yargılaması sırasında 1985 yılında yörede orman kadastro çalışmalarının başladığı 1638 sayılı parselin orman sınırı dışında bırakıldığı, dışarıda bırakma işlemine karşı Orman Yönetimi tarafından Hazine ve Tarım Orman Bakanlığı (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) hasım gösterilmek suretiyle orman tahdidine itiraz davası açıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesinde hâkem sıfatıyla görülen dava sonunda 1986/500-1988/947 sayılı kararla davanın kabulüne, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece Kadastro Mahkemesinin 1982/101-416 sayılı kararının taşınmazın orman olmadığı konusunda taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de o davada Orman Yönetimi taraf olmadığı gibi mera iddiasıyla dava açılması nedeniyle orman araştırması da yapılmamış, davanın devamı sırasında orman kadastro çalışmalarının başladığı ve davanın orman kadastrosuna itiraza dönüşeceği düşünülmeden karar verilmiş, Orman Yönetimince aynı yer hakkında açılan asliye hukuk mahkemesinin 1986/500 sayılı dosyasında görülen orman tahdidine itiraz davasında da 1638 sayılı parsel maliki ... taraf olarak gösterilmemiş, aynı yer hakkında o tarihte kadastro mahkemesinde devam eden ve henüz kesinleşmemiş olan 1982/101 sayılı dava bulunduğu ve esasen orman kadastro davalarına Asliye Hukuk mahkemesinde hakem sıfatıyla bakılamayacağı, kadastro mahkemesinde devam eden dava ile birleştirilmek suretiyle bakılması gerektiği de gözardı edilmiştir. Bu durumda; yörede 1985 yılında yapılan ve çekişmeli taşınmazı orman sınırı .
dışında bırakan orman kadastrosunun davalı ... yönünden kesinleşmediği ortadadır, o halde; temyize konu davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiği görevin kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde bulundurularak mahkemece tapu iptali tescil davası elde tutulmalı, orman kadastrosuna itiraz yönünden dava tefrik edilerek kadastro mahkemesine gönderilmeli, kadastro mahkemesinde eski tarihli resmî belgelerin uygulanmasına dayalı olarak yapılacak incelemenin sonucu beklenmeli ve buna göre tapu iptali tescil istemi yönünden karar verilmelidir. Açıklanan hususlara uyulmadan ve görev konusu düşünülmeden karar verilmesi isabetsizdir.” denilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Kadastro mahkemesince çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 04.08.1985 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1979 yılında yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmasına ve çekişmeli taşınmazın tarla niteliğiyle tapuda kişiler adına kayıtlı 1637 sayılı parsel ile komşu olup ziraat arazileri ile bütünlük oluşturduğu belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/02/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.