20. Hukuk Dairesi 2013/9121 E. , 2014/1574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri Hacılı Köyü, Duvan Yuvası Mevkiinde tahminen 25 dönüm miktarındaki ve Medereis mevkiindeki tahminen 6 dönüm miktarındaki iki parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmazlar edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne; 13/08/2009 tarihli krokili raporda (B) harfiyle işaretli 26369,51 ve (C) harfiyle işaretli 8664,73 m² yüzölçümündeki taşınmazların kadastro harici bırakılma işlemlerinin iptaliyle en son parsel numaraları verilmek suretiyle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (A1) harfiyle işaretli 3184,74 m2, (A2) harfiyle işaretli 638,64 m2 ve (A3) ile işaretli 720,88 m² yüzölçümlü bölümlerin kadastro harici bırakılma işlemlerinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/03/2012 gün ve 2011/16970-4685 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [...1981 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında davaya konu taşınmazlarla birlikte bu taşınmazların bitişiğinde bulunan arazi bölümlerinin tesbit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu yerde bu güne kadar orman kadastrosu yapılmamıştır. Arazinin konumu ve davalı taşınmazlar ile orman arasında ayırıcı bir unsurun olmayışı ve arazi kadastrosunun yapıldığı yıllardaki kadastro ekiplerinin ormanlarla ilgili yukarıda anlatılan çalışma yöntemleri gözönünde bulundurulduğunda, davaya konu taşınmazların yer aldığı arazi bölümünün de orman olarak tesbit dışı bırakıldığının kabulü zorunlu bulunmaktadır. Her ne kadar bilirkişi ve tanıklar taşınmazların öncesinin orman olmadığını, üzerinde imar ve ihyayı gerektirecek nitelikte maki veya benzeri bitki örtüsünün bulunmadığını, taşınmazların davacı tarafından 40 yıldır kullanıldığını ifade etmişlerse de, kadastro işlemi olan tesbit dışı bırakma işlemine, araziye ve eylemli duruma uygun düşmeyen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez. Mevcut deliller karşısında taşınmazların öncesinin orman olmadığı, bunu iddia eden tarafça maddi ve kesin delillerle kanıtlanması gerekir. Davacı taraf, taşınmazların öncesinin orman olmadığını kesin delillerle kanıtlayamamıştır. 6831 sayılı Orman Kanununun 1. maddesi gereğince, "Tabiî olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaçcık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır." zaman içinde taşınmazlar üzerindeki orman örtüsünün kaldırılmış olması o yerin orman niteliğini kaybettiği anlamına gelmez. Toprağı ile birlikte orman olan taşınmazların zilyedlikle iktisabı da mümkün değildir. Yine, H.G.K.’nun 24/10/2001 gün ve 2001/8-964-751 sayılı ve 13/02/2002 gün ve 2002/8 – 183 – 187, 2004/8-15-7, 2004/8-242-292 ve 20. H.D.’nin 2008/20-214-241 sayılı kararları ile kadastro
-2-
2013/9121-2014/1574
(tapulama) komisyonlarınca orman sayılarak tesbit harici bırakılan yerlerde, yukarıda yazılı gerekçelerle orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar orman sayılacağından, sürdürülen zilyedliğe değer verilemeyeceği kabul edilmiştir. Bu nedenlerle; davaya konu taşınmazların öncesi orman olup bu niteliğini koruduğu sıradaki zilyedliğe değer verilemez.] denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, 13/08/2009 tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (A1, A2, A3, B ve C) ile işaretli taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 10/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.